– Shell firması yakıt ekonomisi, çevreye daha az zarar, ekonomik sürüş gibi için uzun süredir üzerinde durduğu konularda önder bir firma. Bu açıdan 2009 Temmuzda piyasaya sürdüğü ilk ürünü FuelSave 95 ve yakın zamanda Shell FuelSave Tasarruf ismiyle yenilenen bu proje sayesinde, dizel ve benzinli araçlarda her depoda 1 litreye varan tasarruf sunmaktalar. Shell FuelSave marka elçisi olarak Burcu Esmersoy belirlenmiş. Firma bu yeni kampanyasında ve planları çerçevesinde Shell FuelSave Tasarruf Takımıda kurarak Ekim 2011 yılında 11 ülkede gerçekleşecek tasarruf organizasyonu sayesinde Guiness Rekorlar Kitabına da girmeyi hedeflemekte.
Organizasyon: Shell FuelSave Tasarruf Takımı
Marka Elçisi: Burcu Esmersoy
Web Sitesi: Shell FuelSave
– Olaylar nasıl gelişti ben sırasıyla anlatmak istiyorum. Shell sitesinde haber araken denk geldiğim Tasarruf İpuçları bölümünde Burcu Esmersoy ile ilgili reklam bölümü ilgimi çekti. Bu bölümde yer alan sizinde bir tasarruf hikayeniz var ise, tasarruf takımı üyesi olmak istiyorsanız bize iletin yazılmıştı. Bir tasarruf hikayemi yazıp gönderdim. Aslında buraya yazdığım hikaye ve uyguladığım standart sürüş tarzım herkesin bildiği ve uygulamaya çalıştığı şeylerden oluşmasının yanında, Shell sitesinde yazanlar haricinde uyguladıklarımı yazmayı tercih etttim.
– Organizasyon şirketi tarafından gelen davete olumlu cevap vererek etkinliğe katılım göstereceğimi bildirdim. Eğitim, Pist Eğitimi, sertifika oldukça ilgimi çekmişti. Katılma nedenimde tamamen bunlardı diyebilirim. 13 Mayıs 2011 saat 19:00 civarında Sabiha Gökçen Havalimanından otele doğru yola çıktık. Otel Tuzla Grand Sidoma olarak belirlenmiş. Autodrom pistine sadece 5 dk mesafede. Otel sanki özel olarak açtırılmış izlenimi verdi. Burada diğer katılımcıları görebildim sonunda. İstanbul dışından gelen toplam 15 kişiydik. İlk görüşmede kendilerinin ilk kez katıldıklarını ve biri bizi kandırıyor sandık cümlelerini işittim, duydum. Pek tasarruf sohbeti geçmedi aslında tamamiyle otomobil ve meslekler üzerine konuşmalar geçti. Bu konuda ilk kez ben şu kadar yakıtla şu kadar gittim diye şehir efsanesi anlatmayan kişilerle konuştum, tanıştım. İlginç değil mi?
– 14 Mayıs 2011 günü saat 11 civarında yaklaşık 30dk gecikmeli olarak bizi Autodrom’a götürecek servise bindik. 5 dk sonra Autodrom’daydık. Arkadaşım Emre‘de davete benimle beraber katıldı. Kendisine teşekkürlerimi iletiyorum.
– İlk işlem kayıt işlemiydi. “Araçların yada kendi başınıza birşey gelirse tüm sorumluluk kendinize aittir.” diye kayıtta standart kurallar çerçevesinde bir taahütname imzaladık. Tişört ve kimlik kartlarımızı alıp etkinlik alanına geçtik. Saat oldu 12:30 ve etkinlik zaten sıkıştırılmış zaman içersinde iyice aksadı. Bir kahve alıp içtikten sonra doğruca seminer salonuna gidildi. Burada Shell yetkilisi, Burcu Esmersoy ve Autodrom yetkilisi Ethem Genim tarafından soru – cevap şeklinde tasarruf ilkeleri anlatıldı. Shell Fuelsave hakkında bilgiler verildi. Bu seminerde Burcu Esmersoy‘uda ilk kez görmüş olduk. Seminer verilen bilgiler doğrultusunda yararlıydı diyebilirim ama kensinlikle bir eğitim değildi. O nedenle seminerdi diyorum.
Yakıt Tasarrufu için ipuçları hakkında bir liste yaparsak:
+ Aracını makul bir hızda kullanın, ani frenden ve ani hızlanmalardan kaçının.
+ Vitesi aracınız hız kazanmaya başlar başlamaz yükseltin.
+ Aracınızın motorunu ve yağını kontrol ettirin, en küçük problem için bile gecikmeden servise gidin.
+ Lastiklerinizin hava basıncını düzenli olarak kontrol edin.
+ Aracınızda gereksiz yük ve eşya bulundurmayın.
+ Gerekmedikçe klimanızı açık tutmayın.
+ Özellikle yüksek hızda seyrederken aracınızın camlarını kapalı tutun
+ Aracınızda mutlaka önerilen tipte motor yağı kullanın.
+ Otoyolda aracınızı sabit bir hızla kullanın.
+ Çok yoğun ve ilerlemeyen trafikte aracınızın motorunu durdurun.
– Etkinlik alanına geçip fotoğraflarımızı çekildi. Basın için kullanıldı bu fotoğraflar. Ardından Pist eğitimi vardı. Sırayla kişi isimleri okunarak, yakıt tasarrufu ile ilgili seminerde verilen bilgileri uygulayabileceğimiz, kayıt esnasında seçtiğimiz binek, ticari, tır, van tarzı araçlara bindirildik. Ama inanın ben bu olaydan hiçbir şey anlamadım. Çünkü sıra bir türlü bana gelmedi. En son servise gitmek için 10 dk varken kendi çabamla araçlardan birine binebildim. İlk kayıt anında Fiat Doblo yazdırmıştım ama Renault Megane aracına binmek durumunda kaldım. Tabi bu 3 saat içinde sen ne yaptın diye sorarsanız. Yakıt tüketimini simüle eden bir simülatör getirilmişti. Buradaki amaç belli güzergahta aracı kullanarak verilen benzinden en fazlasını arttırmaktı diğer deyişle en az yakıtı tüketmekti. Burada rekor 3.6lt imiş. Bende gidip simülatöre adımı yazdırdım ama bir türlü oda gelmek bilmedi. En son 30 dk kala sıra bana geldi daha doğrusu gelmedi ama artık ben binecem diyip bindim. Pek anlamadığım biçimde ortalama 36km/h hızla aracı kullanıp parkuru bitirdim. Çıkan sonuç 4.5lt idi. Bunun haricinde bu süre içerisinde langırt turnuvası, ödül ve sertifika töreni, yemek molası vardı. Kısaca hepsi birbiri içine geçmiş durumdaydı.
– Evet ayrılma zamanı geldi. Hızlıca geçen ve ne olduğunu takip edemediğim biçimde saat 16:00’da kendimi serviste buldum. 10 dk içinde havalimanındaydık. Uçağımız 18:30 uçağı. Havalimanında zaman geçirmek hiçte kolay olmadı. Sonuç olarak bir etkinlikte bu şekilde sona erdi.
* Ben bu konuda olumlu yanları ve olumsuzlukları yazmak istiyorum. İlk defa bu tarz etkinliklere katılmıyorum. En azından katılımcı olarak bu tür etkinliklerde tecrübeli sayılırım.
– Teorik eğitim adı altında verilen seminer ve bilgiler netti. Herkes bu konuda bilinçlendi diyebilirim.
– Teorik eğitimin ardından pist eğitimi verilmesi ve bu bilgilerin ne kadar doğru olduğunun anlaşılması sebebiyle güzeldi.
– Shell firmasının yakıt tasarrufu üzerinde durarak bilinçlendirme politikası her ne kadar reklam amaçlı olduğu düşünülsede hem üretici hemde tüketici açısından büyük yararlar sağlamakta. Bu konuyu tüm akaryakıt firmalarının uygulamasını ve bu bilinçlendirme çalışmasını yapmalarını diliyorum. Sınırlı bir kaynağı hızlı şekilde mi tüketmek ya da bu sınırlı kaynağı azar azar mı tüketmek işimize geliyor… Bence ikinci şık her iki taraf içinde yararlı.
– Davete katılacağımı belirtmek için aradığım telefondaki kişiye arkadaşımında katılıp katılmayacağını sorduğumdan 20 dk bunun üzerinde konuşacağımızı hiç ummamıştım. Sadece aynı soyada sahip kişilerin katılabileceğini belirtti bana ama ben arkadaşımın İstanbulda olduğunu, İstanbulda kendi evinde yaşadığını benimle konaklamayacağını sadece etkinliğe benimle beraber katılacağını anlatmam uzun sürdü. İsmini yazdırdım ama Bostancıdan bindiği serviste listede ismi dahi yoktu.
– Program çok sıkıştırılmıştı. 11:00’dan 15:45’e kadar sürmesi planlanmış ama ne yazikki beklendiği gibi gerçekleşmedi.
– Kayıt esnasında o kadar büyük bir yığılma oldu ki. Taahüt kağıdına sadece 2 yerine isim ve imza atılıyor. Shell kartı içinse sadece bilgi formu dolduruluyordu.
– Tişört ve polar verildi ama herkes kendisi gidip görevliye tek tek beden numarasını söylemek zorunda kaldı. Görevlide sürekli içeri gidip gelmek durumda kaldı.
– Pist Eğitiminde isimler okunmaya başladı, bu arada program geciktiği için yemeğe davet edildi davetliler, yemek bitmek üzereyken sertifika törenine geçildi. Hop bir baktık kimse bizi pist eğitimi için çağırmadı, meğerse etkinlik sona ermiş isteyenler araçlara binebiliyormuş. Böyle bir durumla karşılaşmayı pek hoş karşılamadım doğrusu.
– Etkinlik 4’e doğru bitti ve biz servislerle havalimanına getirildik. En erken uçak saat 18:30da idi. 2 saat havalimanında geçirmek pek güzel bir duygu değildi.
– Bunu yazmam ne kadar doğru bilmiyorum ama geceleyin otel odasında uyumak pek kolay olmadı. Garip bir koku hakimdi. Penceler açık uyumak zorunda kaldım. Sabah diğer davetlilerle konuşurkende aynı durum ile karşılaştıklarını öğrendim.
– Önceden yapılan hazırlıklar her zaman hayat kurtarır derler. Ben davetli gözünden neler bekledim, nasıl yapılmasını isterdim onları maddeler halinde açıklamak istedim.
– Gelecek davetlilere verilecek tişört ve polar için hangi beden giydiklerinin bilgisini alınıp, her bir davetlinin üzerine adı yazılmış paketleri hazırlardım. Poşet içeriğinde Katılım kartı, kalem, bloknot, tişört ve poları yer alırdı.
– Çadır yada etkinlik alanı düzeninde yer alan masaları yada bölümleri gelecek kişi sayısına göre 2 yada 3 sıra olan masalardan seçerdim. Bu sayede herkes bir bütün halinde kalır ve dağılmalar yaşanmazdı.
– Otele gelen davetlileri akşam yemeğine davet eder ve yemekten sonra lobide bir görüşme yapardım. Bu sayede neden geldiklerini, yarın neler olacağını, bundan sonraki hedeflerin ne olduğu hakkında bir sohbete girerdim.
– Davetliler geldiklerinde hemen Autodrom’un iç bölümündeki masalara herkesin oturmasını ister ve sıra ile adını okuduklarımın yanına görevlilerin gidip taahütname, Shell kartı bilgilerini doldurmasını ve adına ait olan paketin verilmesi işlemini yerine getirirdim. Bunları yaparken simülatör, pist eğitimi, langırt içinde birer liste hazırlayıp kişileri bu konuda bilgilendirirdim. Bu sayede hızlı şekilde kayıt ve hazır olan paketlerin teslimini bitirmiş olurdum.
– Belli bir zaman dilimi verip eğer davetliler arzu ederlerse üzerlerine tişörtlerini giymelerini talep ederdim. Bu işlem bittiğinde yine herkesin masalarda olmasını gerektiğini belirtip, zamanın dolmasını beklerdim.
– Tüm bu işlemler bittiğinde ise seminer çağrısı yapıp sadece Tasarruf takımında yer alan kişilerin katılması gerektiğini belirtip kendilerini salona alıp, geri kalan davetli yakınlarını ise dışarıdaki çadır alanına yönlendirirdim. Bu sayede karmaşanında önüne geçilmiş olurdu.
– Seminer için söyleyecek sözüm yok. Seminerler bu şekilde yapılıyor. Ama seminerin sonunda Test eğitiminde ne tür bilgiler verilecek yada bunu neden yaptığımız hakkında bilgi verilmesini sağlardım.
– Tüm davetliler kahvelerini yudumlarken bir yandan da Pist eğitimi için kayıt esnasında alınan liste sırasına göre 2 Asıl+2yedek kişinin ismini anons ederek önce 2 asıl kişiyi sürüşe çıkartıp 2 yedek kişiyi ise hemen o bölümdeki masalarda misafir ederdim. Bu sayede hem zaman hemde sürekli 2 yedek kişi ismi okuyarak devamlılığını getirirdim.
– Eğitimde sona yaklaşırkende hemen yemek molası verilip, eğitimde tüm herkes çıktıktan sonra sertifikaları teslim etme törenini yemek molası ile eş zamanlı yürütürdüm. Bu sayede hem herkes orada olurdu hemde sıralı dizilmiş masalar nedeniyle bir karmaşıklık oluşmazdı. Herkes yerlerinde olurdu.
– Sertifikaların tesliminden sonra davetliler ve yakınları etkinliklere katılmalarını sağlardım. Çünkü burada amaç langırt oynamak değil tasarruf hakkında bilinçlenmek.
– Özellikle şehir dışından gelen davetlilerin uçak biniş zamanlarına göre etkinlik süresini esnek hale getirerek yukarıda dediğim langırt, çocuklar için gokart, simülatörde zaman geçirmeleri için kendilerine süre tanırdım. Bu süre içersinde davetlilerle görüşerek etkinlik hakkında beğendikleri beğenmedikleri konularda fikirlerini sorardım. bu bana bundan sonraki etkinlikler hakkında bilgi sahibi olmamı sağlardı.
– Günün sonunda katılan tüm davetililerin ellerini tek tek sıkarak teşekkür eder servislerine kadar eşlik ederdim.
Pingback: Shell FuelSave Yakıtlarıyla Tasarruf Devri - OtomotTiVi