– Konumuz her zamanki gibi Otomobiller. Bu sefer kafayı taktığım nokta, aldığımız otomobillerde bulunan gereksiz teknolojiler ve özellikleri listelemeye çalışacağım. Aslında bu teknolojiler otomobil dahi yokken bile ilkel şekliyle kullanılmaktaydılar. Kimine göre gerekli ve önemli, kimine göre de tamamiyle yer işgal eden, neden orada duruyor denilen özellikler. Ama dikkat edilmesi gereken nokta gereksiz olarak görülen tüm bu özellikler tamamiyle güvenlik adına düşünülmüş olmaları. Neler mi var bu özellikler arasında…
– Nerden başlayacağımı bilemiyorum. O kadar çok gereksiz özellik var ki hangisi en gereksizi karar veremiyorum. İlk aklıma gelenden başlayayım o zaman.
Sinyaller:
– Aracın ön ve arkasında ve çamurluklarına monteli olarak sinyal lambaları bulunur. Bu lambaların kontrolleri direksiyonun hemen arkasındaki çubuklarda ya çevirmeli yada aşağı-yukarı hareketle sağlanır. Görevi trafikte malum kafamızı çıkartıp sola dönücem diyemiyoruz o nedenle sinyalleri kullanarak arkamızdaki, karşımızdan gelen araç sürücülerine hatta trafik kurallarını bilen yayalara bilgi vermiş oluyoruz.
– Gördüğünüz gibi gereksiz bir özellik. Kim arkadaki yada karşı şeritteki sürücüyü düşünür, hatta kim döneceğiniz bölümdeki yayaları düşünür. Bam diye dal sol şeride, sokağa yada park alanına. Bildiğiniz gibi arkadan çarpan sürücü hatalıdır. Bunu hiçbir zaman unutmayınız.
Fren Lambaları – Fren Pedalı:
– Aracımızın arka lamba grubu içersinde fren lambaları yer alır ve kırmızı renklidirler. Bazı araçlarda farklı renklerde de görebiliyoruz. Daha çok yan sanayi far grubu kullanalar yada modifiyeyi bilmeyip modifiyeye o kadar düşkün olanlarda. Bu fren lambasınında görevi arkamızdaki sürücüyü yavaşladığınızın bilgisini verir. Bu sayede arkadaki araç sürücüleri mesafeyi ve kendi hızlarını ayarlayabilirler.
– Ama çoğunlukla ülkemizde fren lambaları ve bunu ateşleyen fren pedalı pek kullanılmaz yada aşırı şekilde kullanılır. Viraja girerken uyulması gereken hız limitinin üstünde girip araç arkadan kopmaya başlayınca frene abanırlar, yada tam tersi düz ve boş yolda sol şeritte seyrederken bir anda frene basıp, vitesi ne işe yaradığını unutup yavaşlamaya çalışan sürücüleri görebilirsiniz. Şimdi her iki durumda da ama hızı azaltmak ama gerek geç ve ani yapılan frenler gerekse gereksiz fren pedalı kullanımı sonucunda hem fren diskleri- kaliperler yıpranırken, hemde arkanızdaki sürücününde gereksiz yere frene basmasına yada ani bir durumda frene yüklenmesine neden olabilirsiniz. Sonuçta her yaşta ve kmde araç yollarda sürekli seyrederken fren grubuna ve fren pedalının işlevsiz olduğu sonucuna ulaşan bir çok sürücü görebilirsiniz.
Farkların Yakılması:
-Aracımızın ön ve arka bölümlerinde aydınlatma ve uyarı amaçlı lambalar yer alır. Bu lambalar diğer araç sürücülerinin bizim aracımızı görmesini kolaylaştırır. Yağmur yağarken düşen görme mesafesi, karanlık yada düşük ışık seviyesinde tanınmamızı kolaylaştıran vazgeçilmez ışık kaynaklarıdır. Far teknolojisi o kadar geliştiki mercek farlar yada viraja duyarlı farkalr sayesinde artık karşıdan gelen sürücüler rahatsız olmazken, araç sürücüsü ise yolda görmesi gereken tüm noktaları aydınlanmış olarak görebilme fırsatı yakalıyor.
– Bu ne yazikki çoğu durumda işe yaramıyor. Yağmur yağıyor hatta çizeliyor, tünele girişlerde lütfen kısa farlarınızı açınız yazıyor, kamyon ve tırlarda arka stoplar aktif olsun deniyor, farınız açık yolunuz açık olsun deniyor ama bunların hiç biri doğru düzgün yapılmıyor. Far ayarları düzgün olmadığı için ya karşı tarafı zora sokuyor yada farklarda kullanılan lambaların renkleri değiştiriliyor, güpe gündüz sis farkları, patlar lambalı farklar kullanılıyor, çakma X-enon farklarla gece gündüz açık dolaşılıyor onları geçtim zifiri karanlıkta farı yakmayıp yola çıkan ve uyarı olarakta korna kullanan insanlar bile var.
Emniyet Kemeri:
– 3 noktadan bağlantılı ve araç içersinde sizi güvende hissettiren tek şey. Hava yastığı açılmayabilir, kaza anında ön cam yada a sütünu yamulabilir, direksiyon kopabilir ve sizi savurabilir. Ama emniyet kemeri bu riskleri en aza indiren yegane aktif üstüne aktif bir sistem. Son dönemlerde ise eğer emniyet kemeriniz takılı değilse uyarı veren sistemler gelişti ve ne kadar faydalı olduğunu anlatmama gerek yoktur herhalde. Bildiğiniz gibi hava yastıkları belli darbe noktaları ve şiddetine maruz kaldığınızda çaılan sistemler. Bu sistemlerin açılmadığı durumlarda sizi hayata bağlayacak tek şey emniyet kemeriniz olacak.
– Kısa mesafe gidicem, 40 km hızla gidiyorum, aaa takmayı unutmuşum, kucağımda ufaklık var takmadım, arabamın emniyet kemerim bozuk, koltuğum çok arkada olduğu için boynuma zarar veriyor, kendimi kıstırılmış hissediyorum diye bir ton mazeretle yollara çıkan sürücüler var ne yazikki. Hatta emniyet kemeri ikaz uyarısının nasıl kapatılacağını soran ve bu konuda zihni sinir projeleri üretenlerde azınmayacak seviyede. Demek gereksiz bir şey.
Trafik Lambaları:
– Trafik dediğimiz hatta trafik canavarı diyede suçu sanal bir yaratığa attığımız, bazı şehirlerde insanların ailesinden daha çok yanında duran aracın şöförünü gören yerlerde Trafik lambaları belkide hayatı kolaylaştırmanın bir yoludur. 3 renk ve tek yapmanız gereken kırmızı görünce durmak, yeşil yanınca yavaşça, öndeki araca kornaya basmadan hareket etmek. Yavaşça ilerlemek gerekiyor çünkü 100metre sonra yine kırmızı ışığa yakalanabilirsiniz. Bu sayede hayatta kalma sürenizi uzatmış oluyorsunuz.
– Türkiye’de hem sürücüler hemde trafik lamba kullanımlarında sorunlar var. Sürücü bakımından Akdenizliyiz ya yerimizde duramıyoruz lambaları boşa koymuşlar diyip basıyoruz gaza geçiyoruz. Hatta kırmızıda duran aracada korna ile karşılık veriyoruz.Sarı gördükmü basıyoruz yine kornaya. halbuki 100 metre sonra yine ışıklara yakalanacağız. Ama öyle durumlar oluyor ki lambalardan da bıkkınlık geliyor. 20 metre aralıklarla yerleştirilen yerler var. Fasılalı yanmayıp direkt kırmızı – yeşil arasında geçen trafik lambaları var hele birde güneşli ortamda görünmeyen lambalar. Offf ki ne offf.
– Bunlar benim en çok dikkatimi çekenlerdi. Bunlar haricinde elektronik güvenlik sistemleride var. Ama onları zaten firmalarımız bile Opsiyonel listesinden veriyorlar. demekki gereksizler. Ayrıca garaj önlerine park etmede de üstümüze yok. Benim yöntemim ise garajımın önüne bir araç gelirse tampondan tutup ittiriyorum yada gözüm kapalı neresine sürterse sürtsün garajdan her yolla çıkmayı göze alıyorum. Kimse ağlamasın bu durumda.
– Ama bu kadar gereksiz şey varken hiç mi gerekli teknolojiler yok araçlarımızda. Saymaya başlayalım o zaman. 6lı CD değiştirici, CD-MP3 çalar, i-Pod bağlantı noktası, otomatik klima, koltuk başlarına takılan eğlence sistemleri, torpido gözünün soğutuculu olması, koltuklarında masaj özelliği, yüksek beygir gücünde araçlar, alırken satıcıya ilk sorulan soru kaç km hız yapıyor, redline kaç devirden sonra başlıyor. Bu özelliklerden çoğu standart olarak sunulurken kimse ses çıkartmıyor. Ama aktif ve pasif güvenlik sistemleri işin içine girince kimsenin ondan haberi dahi olmuyor.
– Kendimi bu kadar hırpalamama gerek yok aslında. Dünyada insan sayısı zaten her geçen gün artıyor, araç sayısı aynı hızla yükselişte, ormanlar ve yeşil çevre sanayi üretimi arttıkça azalmaya başladı. Fazla zaman kalmadı. Kendi sonumuzu kendimiz hazırlıyoruz ne kadar hızlı olursa dünya için o kadar iyi olacaktır.
[poll id=”15″]