25 Haz
2007

– Uzun süredir bu yazıyı düzenlemek için bekliyordum ve sonunda oldu. Devrim %100 Türk Otomobilini yapım aşamalarından itibaren tüm detaylarına kadar inceleme fırsatı sunuyorum. İnsan hala Eskişehirde çalışır durumdaki bizlere ait – özenerek yaratılan bu aracın neden devamının gelmediğini – neden tabuların yıkılıp kendi malımız olan ama millete Türk malı diye yabancı patentli Türk isimli araçlar satılmadığı bir dönem yaşayamıyoruz.

“DEVRİM”
İLK TÜRK OTOMOBİLİ

CUMHURBAŞKANI CEMAL GÜRSEL’İN TALİMATLARIYLA 1961′ DE ŞİRKETİMİZDE ÜRETİLEN, TÜRKİYE’ NİN İLK OTOMOBİLİ.

>> DEVRİM’İN HİKAYESİ

– 16 Haziran 1961 günü Devlet Demiryolları Fabrikaları ve Cer Dairelerinin yönetici ve mühendislerinden 20 kadarı Ankara’ da bir toplantıya çağrıldılar.

– Toplantıya başkanlık eden Genel Müdür Yardımcısı Emin BOZOĞLU, Ulaştırma Bakanlığından alınan bir yazıyı okudu. Yazıda “ Ordunun cadde binek ihtiyacını karşılayacak bir otomobil tipinin geliştirilmesi “ görevinin TCDD İşletmesine verildiği ve bu amaçla 1.400.000.-TL ödenek ayrıldığı belirtiliyordu.

– Verilen termin 29 Ekim 1961, yani tanınan süre 4.5 aydı. Bu süre içinde bu çapta bir geliştirme çalışması yapılabilir miydi ? Bırakınız geliştirmeyi, hiçten yola çıkarak, çalışabilecek bir otomobil yapılabilir, böyle bir mucize gerçekleştirilebilir miydi? Toplantıda söz alanların çoğu böyle bir projede seve seve çalışmaya hazır olduklarını, fakat böylesine kısa bir sürede sonuç alınabileceğini sanmadıklarını dile getirmeye çalışmış, bir kısmı da “ hayır “ demişlerdi.

– Tüm ülkede ise üniversitesinden, basınına, bir avuç sanayicisinden, politikacısına, sesini duyurabilen herkes Türkiye’de ne otomobil, ne de motor yapılabileceğine inanıyor, özel sohbetlerde, röportajlarda, hatta film gösterili konferanslarda bu görüş vurgulanıyordu.

– Fakat bu inanılmaz şey gerçekleşiyor ve 29 Ekim 1961 sabahı Türkiye’ de yapılan bir otomobil, kaportası pürüzsüz olmasa da, kendi tekerlekleri üzerinde ve yine Türkiye’ de yapılan kendi motorunun gücüyle Büyük Millet Meclisi binasının önüne götürülerek Cumhurbaşkanı Cemal GÜRSEL Paşa’ ya sunulabiliyor, bir ikincisi Paşa’ yı Anıtkabir’ e götürüyor, sonra da Hipodrom’ daki geçit resmine katılıyordu.

Bu nasıl gerçekleşmişti ?

– Projeyle başka bir kuruluşun değil de Demiryollarının görevlendirilmiş olması,bir yandan, o tarihlerde TCDD’ nin onarım amacıyla kurulmuş fakat geniş ölçüde yedek parça imal eden Ankara, Eskişehir, Sivas ve Adapazarı’ ndaki fabrikaları ile önemli bir teknik potansiyeli ve yetişmiş işçisinden mühendisine kadar güçlü bir teknik kadrosunun bulunması, öte yandan Genel Müdür Yardımcısı Yüksek Mühendis Emin BOZOĞLU‘ nun asker kökenli ve aynı zamanda Sıtkı ULAY Paşa’ nın akrabası olması dolayısıyla Milli Birlik Komitesi ve çoğu kabine üyelerince yakından tanınıyor ve güveniliyor olmasının sonucu idi.

– Yüksek Mühendis Emin BOZOĞLU yönetim grubunun başı olarak, projenin yürütülmesi ve sonucuna ulaştırılmasında da gruptaki öteki yöneticiler gibi bütün bürokratik engelleri cesaretle aşarak her türlü imkanı sağlamak ve kimi kişisel sorunlar, kimi görevin çok yanlılığı ve ivediliği gibi nedenlerle büyük gerilim altında bulunan 20 mühendisin olağanüstü bir tempoyla fakat gönül rahatlığı içinde çalışmalarını sağlamak suretiyle de birinci derecede rol oynamıştı.

– Zamana karşı yapılan yarışın kazanılmasında ikinci etken, görev alan mühendislerin proje süresince hafta sonları da dahil her gün, en az 12′ şer saat, gerektiğinde bazı geceleri sökülmüş bir otomobil sedirinin üzerinde birkaç saat kestirmek suretiyle işbaşında kalmaktan kaçınmayacak ölçüde davaya gönül vermiş olmalarıydı.

– 16 Haziran 1961 günü yapılan toplantıda, çalışmalar için en uygun yerin, (bugünkü TÜLOMSAŞ) Eskişehir Demiryol Fabrikalarında dökümhane olarak yapılıp kullanılmayan bir bina, en uygun yöntemin de elden geldiğince çeşitli tipten otomobil yapısını yakından inceleyerek fikir edindikten sonra, yapılacak tipin boyutları, motor, şanzıman vb. öteki grup ve parçalarının nasıl tasarlanıp imal edileceği üzerinde durulması olduğu sonucuna varıldı.

– İşyeri olarak seçilen atölyenin hazırlanması için Eskişehir’ e talimat verildi ve otomobili olanların 19 Haziran’ da Eskişehir’ de bulunmaları istendi. Dökümhane binası zemini, lokomotif kazanlarında kullanılmak üzere alınan saç levhalarla döşendi. Kapının üzerine, kocaman rakamlarla kaç gün kaldığını gösteren bir levha asıldı. Projenin bitimine dek bu levha, her gün bir azalarak, sonuna kadar orada kaldı. Atölyede bir başüstü gezer vinç, çeşitli bankolar ve bir toplantı masası vardı. Yakınında bir de çay ocağı bulunan bu masa dört ay süreyle hem toplantılar, hem dinlenme, hem de gerektiğinde çalışma masası olarak kullanıldı.

– Atölyede yapılan ilk toplantıda “ Yönetim Grubu “ açıklandı. Genel Müdür Yardımcısı Emin BOZOĞLU başkanlığında, Fabrikalar Dairesi Başkanı Orhan ALP, Cer Dairesi Başkanı Hakkı TOMSU, Cer Dairesi Başkan Yardımcısı Nurettin ERGUVANLI, Eskişehir Demiryol Fabrikaları Müdürü Mustafa ERSOY, Adapazarı Demiryol Fabrikası Müdürü Celal TANER, Ankara Demiryol Fabrikası Müdürü Mehmet NÖKER’ den oluşan grupta iki de emekli subay vardı: Genel Müdürlük Müşaviri Hüsnü KAYAOĞLU ve Necati PEKÖZ. Ardından çalışma grupları belirlendi: Dizayn, motor-şanzıman, karoseri, süspansiyon ve fren, elektrik donanımı, döküm işleri, satın alma işleri ve maliyet hesapları grupları.

– Önce otomobilin ana hatları saptandı. Dört ila beş kişilik, toplam 1000-1100 kg-ağırlığında, orta boy denilebilecek bir tip üzerinde mutabık kalındı. Motor 4- zamanlı ve 4 silindirli olmalı, 50-60 BG vermeliydi.

– Karoseri için hazırlanan 1:10 ölçekli maketlerden seçilen birinin 1:1 ölçekli alçı modeli yapıldı. Karoserin damı, kaput ve benzeri saçları, bu modelden alınan kalıplarla yapılmış beton bloklara çekilmek ve çekiçle düzeltilmek suretiyle tek tek imal edildi. Bir yandan da Willy’s Jeep, Warswa, Chevrolet, Ford Consul, Fiat 1400 ve 1100 motorlarının incelenmesinden sonra Warswa motoru örnek alınarak yandan supaplı bir 4- silindirli motorun gövde ve başlığı Sivas Demiryol Fabrikasında dökülüp, Ankara Demiryol Fabrikasında işlendi. Piston, segman ve kolları Eskişehir’ de yapıldı. Motor Ankara Demiryol Fabrikasında monte edildi. Frenlemede 40 BG’ den fazla güç alınamayan bu motora alternatif olarak Ankara Fabrikası aynı gövde ve krank milinden yola çıkarak başka bir tip geliştirdi. B- motoru adı verilen üstten supaplı bir üçüncü motorda Eskişehir’ de imal edildi.

– Süspansiyon grubu ön takımlar için “ Mc Pearson “ sistemini önerdi ve numuneye göre Eskişehir’ de imal edildi.

– Eylül sonlarına doğru ön ve arka camları piyasada bulunabilenlere intibak ettirme zorunluluğu nedeniyle modele göre biraz değiştirilmiş, iki gövde çakılmış ve biri A, öteki B tipinden iki ayrı motor hazırlanmış bulunuyordu. Şanzımanlar, Ankara Fabrikasınca tümü yerli olarak yapılmıştı.

– Montaja geçildiğinde karşılaşılan en büyük sorun, gövde – motor uyumunu sağlamak, debriyaj, gaz ve fren kumanda mekanizmalarını yerleştirmek ve direksiyonun en uygun konumunu bulmaktı. Ayarlı direksiyon önerisi kabul edilmedi. İki yıl sonra Cadillac bunu bir yenilik olarak getiriyordu.

– Nihayet Ekim ortalarında Devrim otomobillerinden ilki tecrübeye hazır duruma gelebildi. Elektrik donanımı ile diferansiyel dişlileri, kardan istavrozları ve motor yatakları ile cam ve lastikleri dışında tüm parçaları yerli idi.

– Bir yandan bu ilk otomobilin yol tecrübeleri sürdürülürken bir yandan da Cumhurbaşkanı’ na sunulmak üzere B- motoru ile donatılan ikinci otomobilin yetiştirilmesine çalışılıyordu. Siyah renkteki bu 2 numaralı Devrim’ in son kat boyası ancak 28 Ekim akşamı vurulabildi. Pasta ve cilası Ankara’ ya sevk edilirken gece trende yapıldı. Buharlı lokomotiflerle çekilen trende bacadan sıçraması muhtemel kıvılcımlardan ötürü güvenlik önlemi olarak benzin depoları boşaltıldı.

– Tren sabaha karşı Ankara’ ya ulaştı. İki Devrim Otomobili o zamanlar Sıhhiye semtinde bulunan Ankara Demiryol Fabrikası’ na indirildi. Manevra imkanı sağlamak için depolarına yalnızca birkaç litre benzin kondu. Asıl ikmal sabahleyin Sıhhiye’ deki Mobil Benzin İstasyonundan yapılacak, sonra da Meclis’ e gidilecekti.

– 29 Ekim sabahı, Devrimler motosikletli oldukça kalabalık bir trafik ekibinden oluşan eskortun arasında yola çıktı. Çıktı ama, eskorttakiler, benzin alma işinden haberleri olmadığı için, Mobil’ e uğramadan yola devam ettiler. Meclis’ in önüne gelindiğinde durum anlaşıldı, acele getirilen benzin 1. Arabaya kondu. 2 numaraya konacağı sırada Cemal Paşa Meclis’ in önüne gelmiş ve Anıtkabir’e gitmek üzere 2 numaralı Devrim Otomobiline binmişti. Yola çıkıldı. Fakat 100 m. Kadar sonra motor öksürerek durdu. Cemal Paşa’ nın “ Ne oluyor ? “ sorusuna direksiyondaki Yüksek Mühendis Rıfat SERDAROĞLU “ Paşam, benzin bitti. “ cevabını verdi. Paşa’ dan özür dilenilerek 1 numaralı Devrim’ e geçmesi rica edildi. Buna uyan Cemal Paşa Anıtkabir’ e bu otomobil ile gitti. İnerken ünlü “ Batı kafasıyla otomobil yaptınız ama, doğu kafasıyla benzin ikmalini unuttunuz ” sözlerini söyledi.

– Ertesi gün bütün gazetelerin söz birliği etmişcesine “ 100 metre gidip bozuldu “ başlığını attıkları 2 numaralı Devrim, aynı gün Hipodrom’ daki geçit törenine katılıyor, ne bundan, ne de Cemal Paşa’ nın Anıtkabir’ e bir başka Devrim otomobili ile gittiğinden söz ediliyor; yalnızca haber, yorum ve fıkralarda harcanan bunca paranın boşa gittiğinden dem vuruluyordu. Oysa aynı yıl Tarım Bakanlığı bütçesine konmuş bulunan “ At neslinin ıslahı “ için 25 Milyon TL. ödenek ve sonucundan kimse söz etmiyordu.

– Karoseri Grubundan Y. Mühendis SALİH KAYA SAĞIN’ ın yazısından derlenmiştir.

NOT : 1961 yılında 4 adet üretilen DEVRİM Otomobillerinden sadece birisi günümüze ulaşmıştır. TÜLOMSAŞ Müzesi bahçesinde, özel olarak yapılan camlı garajda muhafaza edilen DEVRİM Otomobili halen çalışır durumdadır.

Teknik Özellikler:
İmal Tarihi : 1961
Ağırlık : 1250 kg.
Uzunluk : 4500 mm.
Genişlik : 1800 mm.
Yükseklik : 1550 mm.
İmal Yeri : Eskişehir Demiryolu Fabrikası
İmal Süresi : 4,5 ay
Üretim Sayısı : 4 Adet Binek Otomobili
10 Adet Motor : 4 adet A4L tipi 3 adet A4T tipi 3 adet B3T tipi
7 Adet Şanzuman : 3 adet A tipi 4 adet B tipi
Silindir Sayısı : 4
Silindir Çapı : 81 mm.
Silindir Hacmi : 20 70 cm
Strok : 100 mm.
Kompresyon : 6,8 : 1
Güç : 50 HP
Devir : 3600 d/d
Karakteristik : Dört zamanlı

Basında yer alan Haber:

Devrim yarım asır sonra yollara çıktı

İlk Türk otomobili Devrim, 1961 yılından beri çekildiği köşesinden çıktı. Efsane otomobil Sanayi Bakanı Coşkun ve ATO Başkanı Aygün’le Ankara’da ufak bir gezintiye çıktı.

Devrim’le 43 yıl sonra yeniden

– İlk Türk otomobili Devrim, 1961’dan beri çekildiği köşesinden çıktı. Efsane araç Ankara’da Sanayi Bakanı Coşkun ve ATO Başkanı Aygün’ü gezdirdi.

– TÜRK mühendis ve işçileri tarafından üretilen ancak halka tanıtıldığı gün yaşadığı talihsizlikler ile akılda kalan, 1961’den beri Eskişehir Demiryolu Fabrikası’nda bekleyen ilk Türk otomobili ‘Devrim’ yeniden gün ışığına çıktı. Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ve Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, 43 yıldan önce üretilen otomobil ile ATO bahçesinde kısa bir gezinti yaptı. Gezintinin ardından ‘Devrim’i değerlendiren Bakan Ali Coşkun, 43 yıl öncesinin şartları ile değerlendirildiğinde çok güzel bir otomobil olduğunu söyledi. Otomotiv sektörünün gerek istihdam, gerekse yarattığı katma değer ile sanayinin lokomotifi olduğunu vurgulayan Coşkun, otomotiv sektörünün başlangıcının ‘Devrim’ olduğunu ifade etti. Coşkun, şunları söyledi: “1960’larda Devlet Planlama Teşkilatı, ekonomik olarak karlı olabilmesi için bir fabrikanın en az 20 bin otomobil üretmesi gerektiğini açıklamıştı. Türkiye o yıllarda o kadar otomobili tüketemeyeceği için fabrikadan vazgeçildi. Bugün ise tablo tamamen değişti. Seri imalat yapamıyor ve ekonomik olarak piyasaya sokamıyorsanız rekabet şansınız olmuyor. Rekabet için kendi teknolojimizi üretmemiz şart. Bunun için AR-GE’ye ayrılan yüzde 0.64’lük payın bir an önce artırılması lazım.”

Vatandaştan yoğun ilgi
– “Ulusal Sanayi ve Devrim Otomobilleri” paneli kapsamında sergilenmek için Ankara’ya getirilen Devrim otomobili vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Törene ‘Devrim’ için çalışan mühendislerden üçü de katıldı. Törene ev sahipliği yapan ATO Başkanı Sinan Aygün, 23 Türk mühendisinin 129 günlük onur mücadelesinin ürünü olan Devrim’in itibarının iade edilmesi gerektiğini söyledi. Devrim’in yabancı otomobil lobilerinin acımasız eleştirilerine yenik düştüğünü savunan Aygün, “O gün dürülen Devrim’in defteri değil, Türk yerli sanayinin defteriydi” dedi.

2.Sayfada Devrim’in Yapım Aşamalarını Görebilirsiniz.

Sayfalar: 1 2

Reklam Alanı

 

Benzer YazılarEtiketler

2 Yorum - Türk Otomobili: DevrimYorum Yaz / Geribildirimde bulun

Reklamlar / Reklam Bilgi

Facebook / Aramıza katıl

Otomot Ağ / Hakkında

 

© 2010 Otomot.NET - Otomobil ve Motosiklet

14 Aralık 2006 tarihinden beri yayındayız. Site Haritası

OtomotWeb Teması Uretgec.com - Tasarım Ofisi