– 2. İstanbul Otomotiv Kongresi 28 Kasım 2008 yarım saatlik bir rotarla başladı. Bu rotar nedeniyle programda yer alan bazı konuşmalar yapılamadı. Bu aksiliklerin dışında benim açımdan bakarsam en azından sektörde neler oluyor, ben neler sanıyormuşum ama nasıl bir şeymiş?, kriz dedikleri şeyin ne olduğu ama korkulacak bir şey olmadığını anlamış oldum. Her çıkan konuşmasının ortak fikri krizin temelini finans sektöründe ki çöküş olarak görmekte ve bu finansta Otomotivin can damarı olduğu için en çok etkilenen sektör konumuna düşmekte. Her kişinin söylediği tek bir konu ise devletin artık el koyması gerektiği yönündeydi.
automotivİST 2. Uluslararası İstanbul Otomotiv Kongresi
28 Kasım 2008 – Kongre Programı
SUNUM ve TAKDİM Dr. Sedef Kabaş
08:00 – 09:00 KAYIT
09:00 – 09:15 AÇILIŞ KONUŞMALARI
SALON : Anadolu Auditorium
KONUSMACI : Zafer Çağlayan (T.C. Sanayi ve Ticaret Bakanı) 1
09:15 – 09:45 OTURUM
SALON : Anadolu Auditorium
KONU : Pazarlamanın gücü
KONUSMACI : Luca De Meo (CMO Fiat Grubu – CEO Alfa Romeo) 2
09:45 – 10:40 PANEL
SALON : Anadolu Auditorium
KONU : Otomotivin geleceği ve Türkiye’nin yeri
PANELIST : Zafer Çağlayan (Sanayi ve Ticaret Bakanı)
PANELIST : Turgay Durak (OSD – Başkan)
PANELIST : İbrahim Aybar (ODD – Başkan)
PANELIST : Ömer Burhanoğlu (TAYSAD – Başkan)
PANELIST : Tarık Taşar (OYDER – Başkan)
MODERATOR : Prof. Dr. T. Güngör Uras (MARMARA Ün. İletişim Fakültesi – Öğretim Üyesi)
3
10:40 – 11:10 KAHVE ARASI
11:10 – 12:05 PANEL
SALON : Anadolu Auditorium
KONU : Global güç olma yolunda marka olmanın önemi
PANELIST : Mehmet Buldurgan (Temsa Global – CEO)
PANELIST : Vural Ak (Intercity Rent a Car – Firma Sahibi)
PANELIST : Ömer Burhanoğlu (Farplas – CEO)
MODERATOR : Güven Borça (Markam A.Ş. – Kurucu Ortak) 4
12:05 – 13:00 PANEL
SALON : Anadolu Auditorium
KONU : Otomotivin geleceğinde çevre
PANELIST : Recep Şahin (T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı – Çevre Yön. GM. Yardımcısı)
PANELIST : İbrahim Orhon (Toyotasa – Genel Müdür)
PANELIST : Felix Kuhnert (PwC Almanya)
KONUSMACI : Graham Smith (Toyota Avrupa Başkan Vekili)
PANELIST : Evangelos Hadjistavrou (JATO Dynamics Hellas – Bölge Genel Müdürü)
MODERATOR : Vahap Munyar (Hürriyet – Ekonomi Müdürü) 5
13:00 – 14:15 ÖĞLE YEMEĞİ
SALON : S1/VIP
14:15 – 15:00 OTURUM
SALON : Anadolu Auditorium
KONU : İnovasyon, teknoloji ve güvenlik
KONUSMACI : Hermann Butz (Bosch – Genel Müdür)
KONUSMACI : Hans Nyth (Volvo – Güvenlik Merkezi Direktörü)
SALON : Topkapı A
KONU : Otomotivin geleceği ve sigortanın bu gelecekteki yeri
KONUSMACI : Çetin Kolukısa (Aksigorta – Genel Müdür Yardımcısı)
KONU : Kriz döneminde etkin yetkili satıcılık yönetimi
KONUSMACI : Paul Evans (PEP Consultancy – Yönetim Kurulu Başkanı)
SALON : Topkapı B
KONU : Kobilerde satınalma ve birleşme
KONUSMACI : Serkan Tarmur (PwC Türkiye – Şirket Ortağı)
KONUSMACI : Christian Knechtel (PwC Almanya – Şirket Ortağı) 6
15:10 – 15:30 OTURUM
SALON : Anadolu Auditorium
KONU : Müşteri beklentileri ve bağlılık
KONUSMACI : Dr. Stefan Ambrosy (AUDI – Ürün Pazarlama Yöneticisi) 7
15:30 – 16:00 OTURUM
SALON : Anadolu Auditorium
KONU : Yakıt
KONUSMACI : Rıdvan Uçar (Aygaz – Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı) 8
16:00 – 16:20 OTURUM
SALON : Anadolu Auditorium
KONU : Lojistik
KONUSMACI : İlhan Çetinkaya (ECG – Avrupa Taşıt Araçları Lojistik Derneği)
SALON : Topkapı A
KONU : Yeni rafineri teknolojileri ve yakıtlar
KONUSMACI : Bekir Yumuk (Tüpraş – Özel Projeler Müdürü)
SALON : Topkapı B
KONU : Türk otomotiv endüstrisinin gelişimi, algılanma eksikleri ve OETK
KONUSMACI : Cengiz Kabatepe (OETK – Başkan) 9
16:20 – 16:50 KAHVE ARASI
16:50 – 17:35 OTURUM
SALON : Anadolu Auditorium
KONU : Üretim, kalite
KONUSMACI : Tarık Tunalıoğlu (Oyak Renault – Genel Müdür)
SALON : Topkapı A
KONU : Yetkili satıcı odaklı maliyet kontrolü
KONUSMACI : Gianpietro Tassisto (Accenture – Grup Yöneticisi)
SALON : Topkapı B
KONU : Pazarlama ve reklam
KONUSMACI : Aykut Özüner (Ford Otosan – Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcısı)
KONUSMACI : Lawrence Du Pre (Medina Turgul DDB) 10
17:45 – 18:30 OTURUM
SALON : Anadolu Auditorium
KONU : Trendlerin otomobil reklamlarına etkisi
KONUSMACI : Eda Aybaba Çelik (GfK Türkiye Otomotiv Sektör Yön.)
KONUSMACI : Vedat Uygun (VW Doğuş – Genel Müdür) 11
18:30 – 19:15 PANEL
SALON : Anadolu Auditorium
KONU : Otomotiv medyası
KONUSMACI : Serdar Demirdağ (Lassa/Brisa – Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcısı)
PANELIST : Ufuk Sandık (Sabah Gazetesi – Otomotiv Editörü – Yazar)
PANELIST : Emre Özpeynirci (Hürriyet Gazetesi – Yayın Koordinatörü ve Editörü)
PANELIST : Mete Tansu (Vatan Gazetesi – Otomotiv Editörü)
PANELIST : Halil Okşit (Akşam Gazetesi – Otomotiv Editörü)
PANELIST : Levent Köprülü (Milliyet Gazetesi – Otomotiv Editörü)
MODERATOR : Yusuf Soylu (Soylu ve Cengiz Danışmanlık – Kurucu Ortak)
Saat 8:15 itibariyle Basın bölümnde adımı yazdırdım ve toplantı salonuna geçiş yaptım. Burada Sanayi Bakanının geç gelmesi nedeniyle 30 dk geçikmeli başlayan konferans saat 11:50 itibariyle rötarlı olarak Kahve Molasına girdi.
– Açılışın yapılmasının ardından Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer çağlayan konuşması için kürsüye çıkı. İlk dile getirdiği şey ise “Ben kendimi Sanayi ve Ticaret Bakanı olarak değil Otomotiv bakanı olarak görüyorum.” dedi.Konuşmasına Dünya2nın 17.büyük ekonomisi, dinamik ve genç nüfusu ile otomotiv için çok önemli bir ülke konumunda olan Türkiye’nin 2023 yılında Dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi içine gireceğini bu krizinde aşılmasının Sanayi ve Ticaretteki istikrarın sağlanmasıyla olacağının altını çizdi.
– Bilgi sahibi olunmadan fikir sahibi olunamayacağını doğru sratejiler geliştirmek önemli olduğunu.Girişimci bilgi sistemi sayesinde hergün, her dakika her saniye verilerin güncellenme olanağı sayesinde bu sistemin ülkeye çok katacağı belirtti. Ayrıca Türkiye tarihinde bir ilk olarak Sanayi Strateji Belgesi hazırlandığını Mal ve Üretim ssü olmak amacıyla ortaya ıkmış bir belge olarak nitelendirdi. 224 sektörün iç ve dış staışları, kur riski, finansal sorunları hakkında bilgiler toplanarak krize karı nasıl durulması gerektiğinin stratejisin oluşturmaya çalıştıklarını anlattı.
– Otomotiv sektörü 1.7 milyar dolar kar elde edildiğini ve daralmanın olduğunu – olacağını ama rekabetçi yapı nedeniyle bu daralmanın bertaraf edilebilir yapıda olacağı ile konuşmasını noktaladı.
Luca De Meo (Fiat Ceo)
– Pazarlamanın gücü konusunda 8 adımda neler yapılacağını anlattı.
1
2 Lancia markası lüks sınıfında yer alırken, Grande Punto Avrupada yılın en çok satan aracı ünvanını elinde bulundurmakta.
3 Kullanıcıların kendi araçlarını yaratmaları, TV, internet, mobil uygulamaları ile bunların desteklenmesi. (Fiat 500 ve alfamitoclip.com)
4 Mükemmel fikirlerin öen sürülmesi. İkea örneğinde olduğu gibi free alışveriş (ürüner raflarında ve alıcılar bunları raflardan alıp bakabilmeleri mağaza içersinde rahatça dolaşabilmeleri sağlanmakta.) Ayrıca Fiat’ın sunduğu Blue&Me ile Microsoftun yardımı.
5 Karmaşık düşünülmesi yani tüm yarıntıların hesaba katılması ama bunu son kullanıcıya basit şekilde aktarılması ve kolay kullanımının sağlanması. Örnek olarak Fiat 500 ile USB girişi sayesinde tüm ayarlarınızı yanınızda taşıma olanağı.
6 Pazarlamanın 4P’si
7 Values add values
8 Alıcıları ciddi olarak konularda bilgilendiriken bunu yaparkende gülümsettir.İlk Oturum Panelindeki Konu : Otomotiv’in geleceği ve Türkiye’deki yeri
Prof Dr Güngör Uras:
– Krizden etkilenmeye başladığımız bu dönemlerde nasıl ayakata kalacağız. Gerçekçi yöntemleri tartışmak, vergilerde fedakarlık, devlet yardımının ülkemiz koşullarında pek geçerli olmaması nedeniyle buna alternatif neler yapılmalı yada yapılabilir?Turgay (OSD):
– Türkiye 3-6 ay gecikme ile krizden etkilenmeye başladı. Amerika gelecek kış, Avrupa ise gelecek yaz bu kriz ortamından çıkmayı planlamakta yada ön görmekte. Türkiye ise 2009 yılını tasarruf etmek yılı olarak geçirmek zorunda kalacak çünkü Amerika ve Avrupa krizden yeni yeni çıkarken ülkemiz krizin tam ortasında yer alacak.– Kriz olmasına karşın yeni ürün geliştirmeler devam edecek mutlaka bir yerden kesip bu yeni ürünleri için kaynak yaratılacak. Bu sayede krizde tasarruf yapılmasına ve ileriki yıllarda kalınan yerden devam edilmesine olanak verilmiş olacak.
– Krizden söz ederken ekonomik açıdan krizden bahsedilmekte. Kredinin bulunması için çaba harcanması gerekiyor bu sayede döngü-işlem hacmi devam etmiş oalcaktır. Durgunluk yaşanmayacaktır yada çok hafif düzeyde kalacaktır.
Güngör Uras:
Üretici, üretim düştü, üretemiyoruz, krize girdik demelerini doğru bulmuyorum. Sizin bu konuda görüşleriniz nelerdir?İbrahim Aybar (ODD):
– Moral, güven, üreticinin fiyatta yardımcı olması ile ürünler satılabilir. Alım için en çok ihtiyaç duyulan Alım Kredilerindeki sorunlarının çözülmesi gerekmekte. Sadece otomotiv, otomobil üreten değil buna bağlı yan sanayisininde ve bir miktarda devletinde yardımcı ve ortak çalışması gerekiyor. Tüketicinin alım gücünü iyileştirerek te bu yıl en az zararla atlatabiliriz.Güngör Uras
– Yan sanayinin birden bire otomotiv üretiminin düşmesiyle nasıl etkilenecek?Ömer Burhanoğlu
– 200bin kişi çalışmakta ve krizden en çok etkilenen sektör. Son 5 yıldır büyümenin sonucunda yeteri kadar bilgi, teknoloji, iş gücü depoladık ve parmakla gösterilen bir yan sanayi oluşturduk. Tek sorun aslında rakamlar. Satış rakamları etkilenecek ve düşüşe geçecek ama yan sanayi ne teknoloji de ne de kalite de bozulma olmayacaktır. Krize özellikle yan sanayi borçlu yakalandı. Büyük şirketler nezle oluyorsa yan sanayi zaatüre yakalanmakta.Tarık Başer (OYDER)
– 5 senedir en ucuz otomobili bu dönemde satıldı ve satılmakta. Hep beraber olup birde devletin el uzatmasıyla bu krizden çıkabiliriz.İbrahim Aybar
– 54 marka türkiye’de satışta e %80i ithal araçlar oluşturmakta. 2008 ilk 10 ay içinde önemli bir avantaj yakalandı. 5 milyar dolar ticaret fazlası verildi. (1 milyon araç ihraç edilirken 300bin araç ithal edildi.) Bu nedenle iç pazarın canlı olması gerekmekte. Sürekli büyüyor olması gerekiyor.Güngör Uras:
– Tüm firmalarda yabancı ortaklık mevcut. Bu dönemde bu firmalarda nasıl bir etkilenme söz konusu?Turgay:
– Zararı en aza indirecek proje-iş tipi bazında ortak çalışılarak hem ortaklar hemde Türk firmalar bir yol çizebilir. Ama hiçbir ana firma zarar eden bir ortak istemez. Zarar durumunda ana firma başka ülkedeki fabrikaya taşıyarak zararı önlemeye çalışır. Ana firmalar Türkiye’ye bağlı değiller ve sadece alış-veriş bazında etkinlik mevcut.Ömer (TAYSAD):
– Krizden sonra yeni oluşacak pazarda yeni sahipler kim olacağı eblli değil. Yan sanayinin payı şimdilik %1.5 ve hedefimiz %5 olması yönünde. Kartların dağıtıldığı yerde bizede bir kartın gelmesi için koltuğumuzun olmasını istemekteyiz.Güngör Uras:
İş hacminin azalmasının yetkili satıcıların iş değiştirmesine neden olabilir mi?Tarık Taser:
– Yetkili satıcıların çoğu servis, satış ve satış sonrası hizmetler bir arada verdikleri için sektör değiştirme eğilimine girmelerine gerek kalmıyor ve böylede bir istekleride yoktur.Global Güç Olma Yolunda Marka Olmanın Önemi
Güven Borça:
– Marka olmanın marka yaratma hakkında konuşma devam edecek. Tanıtılan 2 kitap var. Bunlardan birincisi Türkiye’den Marka Çıkmaz ve Başkalarına çalışarak marka olunmaz ile Türkiye’de marka üretimi mi yoksa bir isimlemi marka olunur sorusunun cevabı aranacak.Mehmet Buldurgan:
– Türkiye’nin krizlere karşı bir bağışıklık kazandı. 2001 krizinde Finans sektörü ders aldı ve krizle birilte güçlendi. Krizle kurtarılacak ilk 4 şey (insan, bayi, tedarikçi, marka) olarak sıralayabiliriz.Ömer burhanoğlu:
– Yan sanayi krizden ilk etkilenen sektör. Krizde hep üretim hakkında konuşulmakta ama issiz kalan – işsizliğinde konuşulması gerekiyor. 2010 ve 2011 yılları için yatırımlar devam etmekte.Kesinlikle teknolojiden, birikimden, tecrübeden, kaliteden ödün vermeden yan sanayi üretmeye devam etmekte, elinde – avcunda olan nakiti ileriki yıllarda kullanmak amacıyla yatırmaya devam etmekte. Buna kısaca Ar-Ge diyebiliriz.Vural Ak:
– Sermaye batının elinde. Bu nedenle dışa değil kendi sermeyemizle üretip bu sermayeyi arttırmalıyız. Kiralık pazarında 13 milyon otomobil parkında 130bin kiralık araç mevcut ve tm parkın içinde çok az bir kısma hitap etmekte.Mehmet Buldurgan:
– Temsa 1980’den beri marka Yönetimi yapmakta. Temsa Global altında otobüs bünyesinde 2001 krizi ile ihraç etmeye başlandı bu da Marka işine girişmiş olduk. 2007’de temeli atıp 2008’de biten Mısır fabrikası ile bölgesel güç olma yönüne geçtik. İnandığımız nokta değer-girdi zincirinin başlangıcını kontrol sltına alarak güçlü konuma gelinebileceğine inandık. Arge ve Prototop üretimlerle bu seyiyeye geldik. Bir sonraki adımda ise Global güç olmak yolunda ilerleyeme devam edeceğiz.
– Otomotiv ile Otomobil kavramları karıştırılmakta. Otomotiv kelimesi Binek ve Ticari araç olarak ikiye ayrılmakta.Güven Borça:
– Bölgesel marka çabanız hakkında bilgi?
– Neden markalaşmak gerekli?
– Türkiye’den Marka çıkar mı?Vural Ak:
– Türkiye’den Marka çıkar. Marka, Logo, resim yada reklam değildir. Marka aslında çalışanı, ürünü, duruşu, bilgisi ile beraber markadır. İntercity yerel bir marka olma yolunda adımı atmış diye düşünüyorum.
– “Araç almayın, kiralayın” uzun süredir söylenen söz budur. Kaynakların rafine olarak kullanılması ve devlete sürekli katma değer sağlamanması yolunda bir adımdır. Amerika yeni başkanınında üzerinde en çok durduğu seçimin ilk zamanından beri söylediği “Change” aslında bu anlamada gelmekte.Güven Borça:
– Devreim arabaları marka olup satılsaydı siz nasıl hissedesiniz?Ömer Burhanoğlu:
– Krizin nedeni Otomotiv firmaların yabancı ülkelerle bağlantılı olması değil bankalarımızın Türk olmayışı etkili. Devrim markamız olsaydı bile krizden yine etkilenmiş olacaktı.
– Türkiye’de marka yaratılmalı, işte bu konuda kriz tam bir fırsat. Markanın sahibi Türkte olabilir ama daha önemlisi her şeyinin Türk olması temennimiz. Ayrıca marka illaki duyulması, bilinmesi gereken bir şey değildir. Bir farklılık bir hizmet kalitesiyle de marka olunur.Mehmet Buldurgan:
– Devrim olsaydı Güney Kore’den daha ileri olurduk. Çünkü aynı dönemde aynı şartlarda başladık ama biz o dönemi es geçtik Güney Korenini geldiği noktayı görüyoruz. Yeni dönemde yerli bir otomobil fırsatını karçırmamamız gerekiyor.
– Marka konusunda ise temel taş, özgün ve özgr tasarım ile bağımsız olunarak yapılabilir.Vural:
– Kriz dönemlerinde para kazanmaktan daha çok 5 yıllık bir plan yaparak müşteri, tedarikçi, alıcı ile iyi anlaştmalar yaparak marka isminin tanıtılması, güven sağlanması ile sağlanabilmekte. Sosyal projelerde de ismini bağırarak değil mormal ses tonuyla duyurulması seçeceğini uygulayarak ayakta kalmayı başardık. Bu ters piskoloji ile başardık.Graham Smith (Dış İlişkiler ve çevre İlişkileri Başkan yardımcısı)
– 2008 yılı zor geçti ve yavaşlayan ekonomi ve Batı Avrupanın iyice düşüşü, Doğu Avrupanın da bunu izlemesi ile deam eden süreç bu günlere kadar geldiği hakkında kısa bir sunum. Toyotanın hedefleri, çevreye duyarlılığı CO2, emisyon, pazarpayı, çevreci fabrikaları ve bu fabrikaların performansları hakkında sunum yapıldı.1 Ultimate Eco-Car ile en temelinde Hybrid teknolojisi yatmakta. bunun üstüne gidilmekte.
2 D-CAT => Yeni benzinli motor + yeni bir transmisyon 2010 yılında geleceğini açıkladı.
3 Plugin Hibirdler ise yolda. 2009 yılında sınırlı sayıda deneğe araçlar teslim edilerek veri toplanacak.
4 Toyota 1/X konseptte Prius ile benzer özellikte bir araç tasarlanmakta.
5 2009 sonuna doğru Toyota’nın model sayısı 19’a yükselecek.
6 Gelecekte sıfır emisyon için değil çevreyi temizleyen araçlar çin çalışıldığını ve çalışılacağı açıklandı.Otomotivin Geleceğince çevre
Vahap Mungar:
– Kriz herşeyi unutmamıza neden oldu ama krizin karşısında dik durmamız gerektiğinin altı çizildi.Sedat Kadıoğlu:
– Emisyonların düşürülmesi, hammaddenin atığına kadar geçen sürecininde incelenmesi gerekmekte. Örnek olarak kurşunsuz benzine geçilmesi (2006), dizelde 50ppm kkürtlü motorinden 10ppm’e düşürülmesi, yanmış-atık yağların değerlendirilmesi, biyodizel 8 adet lisanslı tesiste izlenmesi, akü-bataryaların geri dönüştürülmesi ve en önemlisi Sıfır Emisyon sağlanması gerekli.İbrahim Orhon
– “Araç alınırken çevreye duyarlılık seçim kriteri mi?” diye sorulan soruya:
– Türk vatandaşı çevre bilincine sahip. Araştırmaya göre 7 bölgede sorulan “Gelecekte en çok korktuğunu yada sizi en çok korkutan nedir?” soruya cevap olarak ilk sırada Küresel Isınma ve savaş riski cevapları verilmiş.
– Ama vergiler nedeniyle vergi düzenimizde eski teknoloji motor hacmine göre vergi alınmakta. CO2 salınımına göre bir vergi düzenimiz yok ve çevreye duyarlılıkta pek ön sırada yer almıyor. İstenilen nokta hemen birçok Avrupa ülkesinde yıllardır kullanılan C02 emisyonlarına göre vergi uygulamasına geçilmesi.Hans Nyth
– Güvenlik Hakkında 1967 yılından beri tutulan istatistikler mevcut. 40 yılda 2/3 oranında e yaralanmalarda azalma oldu. Gerçek kazaları inceleyerek, binlerce kez yazpılan testlerden sonra üretime geçiliyor ve satışa sunuluyor. 1970lerden beri Volvo Güvenlik Konusuna önem vermekte 40binden fazla kaza incelendi ve kazaların önlenmesi için çalışıldı.
– Volvonun vizyonu 2020 yılında tamamlanacak. 12 yıl içinde bu amaca ulaşacaklarını belirtiyorlar. Radar, kamera, lazerler artık otomotiv teknolojisinde kullanılmakta 10yıl önce bunlar hayaldi. Volvo, satışta olan bir modelini 1.5yıl boyunca 3 milyon km yaptıracak ve aracın içersinde GPS, göz izleyici sistemi, ön ve arka kameralar ile donatılarak sürücü dikkati hakkında bilgilere ulaşılabilecek.
– XC60 modelinde ilk kez otomotik fren asistanı ile beraber sunuluyor. Yakın zamanda otomotik direksiyon sistemi, şerit değiştirmede yada kaza anında direksiyonun otomotik olarak ya şeride geri dönmesine ya da önden çarpmalarda en az hasarla atlatılabilmesi için kontrolü ele alacak sistemler görebileceğiz.DR Micael Renz (Audi):
– Muhafazakar müşterilerden post modern müşterilere kadar geniş yelpazede Audi araçları satılmakta ama muhafazakar’dan modern müşteriye doğru sayının azaldığı görülmekte. Bunun sebebi ise sadakati sağlamak için megatrend olarak açıklayabiliriz. Ülkede siyasi, ekonomik nedenlerde olabilir.
– Yaşa göre sadakat değeride artmakta ama tasarım bakımından bakarsak durum tamamen tersine dönmekte. Sadakati sağlamak için Audi hijyen, kendi evindeymişsin hissi verebilmek, stil, tasarım ve prestij daha ileri noktalara taşımak için çalışmakta.Rıdvan Uçar (Yakıt):
– Alternatif yakıtların açıklaması benzin ve dizel haricindeki yakıtlar olarak tanımlayabiliriz. Petrol günümüzde 70 yıl doğalgaz, 150-200yıl daha dünyamızda mevcut. Sırasıyla elektrik, doğalgaz, lpg, ethanol, güneş, hidrojen, biyoyakıtlar olarak alternatif yakıtları sıralayabiliriz. Avrupa Birliğinin koyduğu kurala göre 2020 yılında karayollarında kullanılan enerjinin %20si alternatif enerjilerden oluşmasını istemekte. Yakıtın kullanılabilir olmasını sağlayan en önemli özellikler:
* Kolay ulaşılabilen
* Güvenli
* Daha temiz
* Daha ekonomik– Alternatif yakıtların bügünü ve geleceği hakkında bir kombinasyon yapabilirsek:
Bugün : LPG+Doğalgaz
Yakın gelecekte : LPG+Doğalgaz+hybrid
Orta Vadede : LPG+Doğalgaz+hidrojen
Uzak vadede : LPG+Doğalgaz+ bilinmiyor– Türkiye’de 2 milyondan fazla LPG’li araç var. her 3 araçtan biri LP’li. Sadece %7si taksi olarak hizmet etmekte. Petrol istasyonlarında en çok LPG satılıyor. 7 marka fabrika çıkışlı LPG’li araç satılmakta. Otogaz pazarı her yıl %7-10 oranında büyümeye devam ediyor.
– Almanya doğalgazı alternatif yakıt olarak seçerek 2010 yılında 1000 adet LPG istasyonu kurulmasını planlamakta ve 250 milyon EURO bütçe ayırmış durumdalar. Türkiye’de otogaz pazarı hakkında ise herhangi bir planlama yapılmış değil. Pazar kendi kendine dönmekte ve isteyen herkes gidip LPG dönüşümü yaptırabilmekte. Buda diğer ülkelerdeki sisteme göre ne kadar başı boş kaldığını isteyen herkes LPG taktırabilmesiyle tanık olmaktayız.* Geleceği Düşünürsek;
– Bugünü incele
– Alternatif gelecekleri düşün
– Strateji ve plan yap.İlhan Çetinkaya (İlçe Lojistik)
– 130 yılda özellikle son 20 yılda Otomotiv önemli olçüde gelişmelere sahne oldu. Otomotivde bir ürünün satılabilmesi için;
* Ürün: Düzey, maliyet, strateji
* Satış Sonrası: Uzaktan kontrol, modern servisler, gelişmiş arıza takip sistemleri
* Pazarlama: yeni trendler, birebir pazarlama, e-satış– Otomotiv ürünleri hava, deniz, kara,tren yolu seçenekleri ile taşınmakta. Ama bunların avantajları olduğu gibi dezavantajlarıda göze çarpmakta. Türkiye’deki Otomotiv Lojistiği:
*Avrupadaki gibi nehir bağlantıları Türkiye’de yer almadığı için 3 tarafı denizlede çevrili olsa pek etkin kullanılamamakta. Akdeniz, Ege ve marmara bölgesinde yoğunluk var. Marmara bölgesine ithal olan araç parçalarının %92si gelirken, İzmir’e ancak %2si gelmekte. İzmir, Derince, Evap, yeniköy, Gemlik ve diğer limanlar aktiftir ama sorunlar ile karmaşalar nedeniyle yeterli değiller.
– Otomotivin finasn sorunundan sonra en önemli sorunu Lojistik kanalının yetersiz kalması olduğu bildirildi.Tarık Tunalıoğlu
– Renault ile Oyak arasındaki bağ 2 ayrı bölümden oluşmakta.
%51 Renault + %49 Oyak = Oyak-renault (üretim)
%49 Renault + %51 Oyak = RenaultMais (Satış)– Renault her sene yeni bir model tanıtarak seüreklilik sağlandı. 20bin ile üretime bağlayan firma şimdilerde kapasitesi 350bine kadar ulaşmıştır. Oyak Renault Otomobil Fabrikaları, fabrikaları denmesinin nedeni hem mekanik hemde otomobil fabirkasının beraber olmasından gelmekte. Fabrika,* Kaporta-Montaj * Mekanik-Şasi * Uluslararası Lojistik merkezi ve destek bölümlerinden oluşmakta. Bu sene 1.5 Dci dizel motor üretimine ülkemizde başlanacak.
– 2007 yılında ciro 3.4milyar dolar, ihracat 2.5milyar dolar (lkenin tüm ihracatı 30bilyar dolar olduğunu göze alırsak Renault %10’unu karşılamakta.), yatırımlar 210milyon dolar ve çalışan sayısı 6209(2008 yılında bu sayı 67002e ulaştı.)
– Renault Kontrat 2009 adıyla yaptığı kalite antlaşması ile en ekonomik araç olabilmesini sağlamak amaçlanmıştır. İlk 3 otomobil üreticisi arasında yer almak amacıyla ürün ve hizmet ana başlıkları altında şirket içi, şirket dışı ve müşteri görüşleri ön plana çıkarılmakta.
* Kalite = İlk görüşte beğeni, bozulmaması ve yıllarca hizmet etmesi olarak tanımlanabilir.
* Hizmet kalitesi = Hızlı ve hoş karşılama, profesyonel tavsiyeler, kişiye özel takip, alıcıya doğru yaklaşım, doğru ve etkin bakım-onarım hizmetlerini kapsamakta.
– Firmanın arıza sayısı 2002’de ve 2008’de yapılan araştırmalarla grafiklendirilmiş ve çıkan sonuca göre 5 yıl içersinde arıza oranı %70 azalma görülmüştür.GFK Türkiye (Eda Aybaba)
– Trend, tüketici ve pazarlama üçgeni vardır. Trend bir mode değildir. Uzun vadade değişim demektir ve mode gibi sürekli değişen bir oluşum değildir. Trendler köyden, şehire, metropollere ve daha büyük şehir-ülkelere doğruu yönelmeleri temeline dayanmaktadır. Reklamlarda otomotiv firmalarıda şehir konseptini destekleyen reklam filmleri yayınlamaktalar. Bunun dışında ise kendine zaman ayır temasıda tüketicileri kendine çekmek için diğer bir trend olarak göze çarpmakta. Bu trendlerin dışında dürüst, doğrucu, başka tüketicilerin aldıkları ürün hakkında tecrübelerini aktarma, ekolojik açıdan bilinçlendirme gibi trendlerde mevcuttur. Ayrıca yoğun olarak (Looking for success) Başarıya yönelik temasıyla güç-hırs-zenginlik-yaşam kalitesi vurgulanmakta. Türkiye’de yoğun olarak kullanılan bir tema olarak görmekteyiz.
– Sayılan trendlerin satın almaya etkisi bakımından Reklamlar %80 ile aracı gördüğünde almaya karar verdiğini belirten sonuçlar ortaya çıkmakta. Bilgi edinme açısından internet, arkadaş sohbetleri, kataloglar ilk 3 sırayı paylaşmakta. Reklamlar güvenilir mi? sorusuna aranan cevaplarda alt sınıt (B ve C sınıf) araç tercihi yapan kullanıcılar az güvenilir diye belirtirken, üst sınıf alıcı ve kullanıcıları ise güvenilir bulmaktalar.
– Sonuç olarak potansiyel alıcı tek bir trend yerine kombine olarak kullanılmış mecralara önem vermekte ve mecralarında bu tarzda kullanılması gerektiği anlaşılmakta.Vedat Uygun:
1 Tüketiciyi anlamak
“Pazarlama bir bilimdir. Verilerden ve istatistiklerden faydalanın, sonuçları ölçün.” Segio Zyman
– Doğuş otomotiv gelirinin %7-8 arasını pazar araştırmasına ayırmakta. kurumsal itibar, VW AG marka bilinirlik, İmaj, Beğeni v.b araştırmaları yapılmakta.Lassa
– Eski logonun pazardaki yeri (köklü, yakın, güven) firma bu yere ve özelliklere ek olarak modern, teknoloji, dinamik, inovatif özellikler eklenerek yeni logo oluşturuldu. Hareket, yol bayrak temalarının birleşmesinden oluşturuldu.
– 2008 ‘de yeni lastiklerivar:
* İmpetus Revo (Yarış Lastiği)
* Snoways Era (Kış Lastiği)– İhracat %70 Avrupa ülkelerine olmak üzere 54 ülkede 5000 satış noktasında Lassa markasıyla satılmakta.
Otomotiv Medyası – Panel
Yusuf Soylu:
Ekonomi sayfalarında Otomotiv haberlerine önem veriliyor mu?Levent Köprülü:
– 80 üzeri firmanın var olduğu ve her zaman tek bir sayfaya yönlenmesi nedeniyle hepsi yer alamadı. Bu sorunu eklerle çözme yoluna gidildi.Emre özpeynirci:
– Ekonomi sayfalarında yeni yeni otomotivin gücü anlaşıldı ve daha çok yer alacaktır.Ufuk sandık:
– 55 marka ve çok az sayıda otomotiv editörü bulunmakta ve yeterli olmadığımız içinde bu tür zorluklar oluşmakta. Genel olarak marka sayısı fazla, editörler az ve birden çok lansmana yetişme sıkıntısı ile hem yıpratıcı hemde oldukça zor bir meslek olduğunu belirtmek durumundayız.Yusuf Soylu:
– Yayın kuruluşları editörlerine bakış açısı?Halil Okşit:
– Ne iyilik ne kötülük görüldü. Ama pek fazla önem verildiği söylenemez.Yusuf soylu:
– Avrupa ve diğer ülkelerde ki aynı işi yapanlar ile Türkiye’dekileri karşılaştırırsak?Ufuk Sandık:
– Dünya’da uzun yıllar önce otomotiv kültürü oluşmuş ve profesyonel bir çalışma ortamları var. herşey gerçek ne ise o söylenmekte. Ama Türkiye’de editörlerin yada kişilerin bir farkı var da farklı açılardan bakabilmemiz. Amerika’da bu sektör editörleri özellikle freelance olarak görev yapmakta. Yabancı ülkelerde özellikle markaya yönelik editörlük yapmak gibi iş sektörüde bulunmakta. Bu açılardan bakarsan onlarda kültür bizde de farklı bir bakış açısı var diyebiliriz.
Zafer Çağlayan, açılışını yaptığı automotivİST kongresinde, Türk otomotiv sanayine güven ve istikrar mesajı verdi
automotivİST – 2. Uluslararası İstanbul Otomotiv Kongresi’nin açılış konuşmasını yapan Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye’nin stratejik konumu, sektörün rekabetçi yapısının otomotiv sektöründeki daralmayı bertaraf edeceğini söyledi. Çağlayan, Türk otomotiv sanayicilerine inandıklarını belirterek güven ve istikrar mesajı verdi.
automotivİST 2008 – 2. Uluslararası İstanbul Otomotiv Kongresi’nde, Türkiye ve dünyadan otomotiv sektörünün liderleri ve temsilcileri, “Shifting Future” ana konsepti çerçevesinde sektörün geleceğini konuştu. Opet ana sponsorluğunda 28 Kasım 2008 Cuma günü Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen, otomotiv sektörünün tek bağımsız uluslararası kongresi, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan’ın açılış konuşmasıyla başladı.
Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, 27 yıllık bir sanayici olarak ve kendisine atfedilen “otomotiv bakanı” sıfatıyla, otomotiv sektörünün kalbinin ikinci kez attığı automotivİST kongresinde bulunmaktan büyük gurur duyduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Çağlayan, automotivİST’in ülkemizin otomotiv sektörüne çok önemli katkılar sağlayacağına inandığını kaydetti. Türkiye’nin bugün dünyanın 17’inci, Avrupa’nın 6’ıncı büyük ekonomisi olduğunun altını çizen Sanayi ve Ticaret Bakanı, “Rekabetçi üretim yapısına sahip olan ülkemiz, stratejik konumuyla, dinamik genç nüfusuyla, sadece otomotiv için değil tüm sektörler için ana hizmet üssü olma özelliği taşımaktadır.” Zafer Çağlayan otomotiv sektörüyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Ülkemiz dünyada her 1000 araçtan 16’sını üretiyor, her 25 saniyede bir araç üretiyor, her 30 sanayide bir araç ihraç ediyor. Daha fazla nasıl ileri gideceğimizi, dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi içine nasıl gireceğimizi düşünmek zorundayız.”
Otomotiv sektörünün gerek üretim gerekse ihracat hızının dünya ülkelerinin üzerinde olduğunu, rekabet gücü en yüksek sektör olduğunu kaydeden Çağlayan, “Türk otomotiv sektörde bir daralma söz konusu, ancak Türkiye’nin stratejik konumu, sektörün rekabetçi yapısı, bize bu daralmayı bertaraf etme imkanı verecektir” dedi.
Küresel krizi “freni patlamış kamyon”a benzeten Zafer Çağlayan şöyle konuştu: “Dünyadaki otomotiv devlerinin ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldığı bir ortamda dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına gireceğimizi söylemek cesaret ister. Dünyanın yaşadığı küresel kriz sürecinde, Türkiye’nin en büyük sermayesi güven ve istikrardır. Yerli ve yabancı yatırımcılar için, Türkiye’yi güvenli bir liman haline getirmek en önemli önceliğimizdir. Otomotiv sektörünün, Türk sanayicisine inanıyoruz.” Tüm sektörlerin haritalarını çıkardıklarını kaydeden Zafer Çağlayan konuşmasını şu sözlerle noktaladı: “Sektörlerin bu krizi en az hasarla atlatması için, gerekli kararlılıkta ve ciddiyetteyiz. Türkiye’yi rahatlatacak olan tedbirleri kamuoyuna sunmak için yoğun çalışmalar yaptığımızı bilmenizi istiyorum.”
Zafer Çağlayan, açılış konuşmasının ardından otomotiv sektörünü temsil eden dört büyük derneğin yönetim kurulu başkanları; Turgay Durak (Otomotiv Sanayi Derneği), İbrahim Aybar (Otomotiv Distribütörleri Derneği), Ömer Burhanoğlu (Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği) ve Tarık Taşar (Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği) ile birlikte otomotiv sektörüne moral pozu verdi.
Tüketici moral kaybetmemeli
automotivİST kongresinin ilk paneli, dernek başkanlarının katılımıyla “Otomotivin geleceği ve Türkiye’nin yeri” başlığıyla gerçekleşti. Derneklerin başkanları, panel moderatörü Prof. Dr. T. Güngör Uras ile birlikte küresel kriz ışığında otomotiv sektörünün geleceğini değerlendirdi. Başkanlar, krizin geçici olduğuna inandıklarını ancak 2009 yılının da tasarruf ve daha çok çalışma yılı olduğunu kaydederek, otomotiv sektörü olarak yılda 2 milyon adet üretim ve 1.5 milyon adet ihracat hedefinden vazgeçmemeleri gerektiği konusunda fikir birliğine vardı. Turgay Durak, “iç piyasanın hareketlenmesini sağlamak için tüketicilere finansman desteği sağlamalı, yaratıcı pazarlama programlarıyla müşteriyi tetiklemeye çalışmalıyız” dedi. ODD Başkanı İbrahim Aybar, “tüketicinin moralini kaybetmemesi gerektiğinin” altını çizerken, “Kısa vadeli düşünmemeliyiz. Geleceğe güvenle bakarak Türkiye’deki büyük potansiyeli değerlendirmeliyiz. Bu geçici dönemi, paniklemeden ve dikkatli yöneterek atlatmalıyız” dedi. Ömer Burhanoğlu, krizden en fazla etkilenenlerin yan sanayiciler olduğunu hatırlatarak “Krizi, ne teknoloji, ne kapasite, ne de kalite olarak yaşıyoruz. Bilakis öndeyiz. Bizim krizimiz tamamen tüketiciden kaynaklanıyor. Tüketiciyi ve çarkı çeviren finans sektörünü hareketlendirirsek bir sorunumuz kalmayacak.” Yetkili satıcılar adına konuşan Tarık Taşar, satışlarda geçen yıla göre gerileme olduğunu ve müşteriyi bu havadan süratle çıkarmanın gerekliliğine değindi.
Kongrenin ilk konuşmacılarından Fiat Group CMO’su ve Alfa Romeo CEO’su olan Luca De Meo, otomotiv sektöründeki pazarlama tecrübelerini “Pazarlamanın gücü” başlıklı konuşmasıyla katılımcılarla paylaştı. Luca De Meo, yeni pazarlama fikirleriyle, “Otomotiv sektöründe müşterileri hayran kitlelerine dönüştürmenin, marka olmak için insanların katılmak istedikleri dünyaları yaratmanın” yollarını katılımcılara aktardı.
“Shifting Future” ana konsepti çerçevesinde düzenlenen automotivİST, gün boyu panel ve oturumlarla devam etti. Alanında uzman sektör lideri 40 konuşmacı, 17 panel ve oturumda, pazarlamadan teknolojiye, güvenlikten lojistiğe, çevreden reklama kadar birçok farklı konu etrafında bilgi ve deneyimlerini katılımcılarla paylaştı.
Otomotivde marka olmanın ön koşulu tasarım ve Ar-Ge
“Global güç olma yolunda marka olmanın önemi” panelinde; Türkiye’nin önde gelen otobüs, midibüs ve hafif kamyon üreticisi Temsa Global’in CEO’su Mehmet Buldurgan, araç kiralama sektöründe tüketicinin en beğendiği marka olan ilk ve tek araç kiralama şirketi Intercity Rent a Car’ın Sahibi Vural Ak, otomotiv tedarikçi endüstrisinin önde gelen uluslararası üreticilerinden Farplas CEO’su Ömer Burhanoğlu, Markam A.Ş.’nin Kurucu Ortağı Güven Borça moderatörlüğünde, otomotiv endüstrisinde marka olmanın önemini masaya yatırdı. Panelistler, şirketlerini bölgesel ve global alanda marka olmaya götüren süreçleri katılımcılarla paylaşırken, marka olmanın temelinde tasarım ve Ar-Ge’nin yattığını kaydetti. Konuşmacılar, otomotivde marka olma sürecinin ana kuralının tasarımdan başlayarak prototip ve satış sonrası hizmetlere kadar devam eden değer zincirini tamamlamak olduğunu aktardılar.
“Hedef 0 emisyon!”
“Otomotivin Geleceğinde Çevre” paneli, günümüzün en güncel sorunlarından biri olan “çevre”ye ve otomotiv geleceğinde çevre faktörünün önemine dikkat çekti. Toyota Avrupa Başkan Vekili Graham Smith’in konuşmasının ardından Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre Yönetim Genel Müdür Yardımcısı Recep Şahin, Toyotasa Genel Müdürü İbrahim Orhon, PwC Almanya’dan Felix Kuhnert ve JATO Dynamics Hellas CEO’su Evangelos Hadjistavrou, Hürriyet Gazetesi Ekonomi Müdürü Vahap Munyar’ın gerçekleştirdiği panelde buluştu. Panelistler, karbondioksit emisyonlarının düşürülmesi konusunda Türkiye ve Avrupa’daki girişimleri aktardı. Atıkları geri kazanmanın önemine değinen Recep Şahin, Türkiye’de emisyonları düşürmek ve atık geri kazanımı için yapılan çalışmaları katılımcılarla paylaştı ve “Hedef sıfır emisyon” dedi.
“Otomotiv Medyası” paneli, aynı zamanda kongrenin ev sahibi olan Yusuf Soylu moderatörlüğünde, ülkemizin önde gelen yayın kuruluşlarının otomotiv editörleri Ufuk Sandık (Sabah), Emre Özpeynirci (Hürriyet), Mete Tansu (Vatan), Halil Okşit (Akşam), Levent Köprülü (Milliyet) ve Brisa Pazarlama ve Satış Genel Müdür Yardımcısı Serdar Demirdağ’ın katılımıyla gerçekleşti.
Kongrede; üretim, kalite, lojistik, inovasyon, teknoloji, güvenlik, satış sonrası servis, yakıt, yetkili satıcı karlılığı, reklam, pazarlama, müşteri beklentileri ve bağlılık olmak üzere otomotiv sektörüyle ilgili birçok farklı konu ele alındı. Kongreye alanında ve sektöründe lider isimler konuşma yaptı.
Bilgi için: Soylu ve Cengiz Danışmanlık
Sn. Gamze Şernaz
Kongre sponsorları Aksigorta, Aygaz, Bosch, Fiat, FordLassa, Otokoç, Renault,Temsa Global, Toyota, Tüpraş ve VW Doğuş, medya sponsoru Hürriyet, yayın sponsoru NTV oldu.
Ayrıntılı bilgi için www.automotivist.com İnternet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
NOT: Yazdığım kongre notlarında isimlerde hatalar olabilir. En kısa sürede güncellenecektir.
2. automotivİst, 2008, automotivİST, Bekir Yumuk, Cengiz Kabatepe, Çetin Kolukısa, Christian Knechtel, Dr. Sedef Kabaş, Dr. Stefan Ambrosy, Eda Aybaba Çelik, Emre Özpeynirci, Evangelos Hadjistavrou, Felix Kuhnert, Graham Smith, Güven Borça, Halil Okşit, Hans Nyth, Hermann Butz, İbrahim Aybar, İbrahim Orhon, İlhan Çetinkaya, İstanbul Otomotiv Kongresi, Levent Köprülü, Luca De Meo, Mehmet Buldurgan, Mete Tansu, Ömer Burhanoğlu, Paul Evans, Prof. Dr. T. Güngör Uras, Recep Şahin, Rıdvan Uçar, Serdar Demirdağ, Serkan Tarmur, Tarık Taşar, Tarık Tunalıoğlu, Turgay Durak, Ufuk Sandık, Vahap Munyar, Vedat Uygun, Vural Ak, Yusuf Soylu, Zafer Çağlayan