– Yıllarca gerçekleştirilemeyen bir tasarlama işi çeşitli zorluklar çıkarır. Paradoksal açıdan, bir tasarımcının “bugünü”, tasarım yaptığı insanlar için “gelecek”dir. Çünkü çevremizdeki sosyal ekonomik ve teknolojik dünya giderek karmaşık hale gelmektedir. Gelecekte otomobillerin baş etmek zorunda kalacakları kısıtlamaların (enerji, ekolojik, politik-idari) neler olduğunu kim bilebilir? Öünüzdeki birkaç yıl içinde otomobil üreticileri için ne tür fırsatların doğacağını (yeni malzemeler, yeni motorlar, yeni yakıtlar) kim bilebilir? Acaba insanlar hala, gerçek bir Alfa Romeo gibi müthiş bir kullanıma sahip dinamik bir otomobile binmenin zevkini ve heyecanını hissetmek isteyecekler mi?

Alfa Romeo Tasarım Merkezi’ndeki tasarımcılar, kendilerini başkalarının yerine koyup çalışmalarını bu perspektiften değerlendirerek, bu sorulara basit yanıtlar vermektedirler. Yeni nesneler, yeni şekiller ve insanların yaşama daha mutlu bakmalarını sağlayacak yeni otomobiller tasarlarken, geleceği tasarlama gibi karmaşık bir işi de üstlenirler.

Alfa Romeo markası iki Milano sembolünden oluşuyordu: Mavi fonda Milano Beyliğinin simgesi yılan (Teknik Ofiste çalışan bir genç tarafından, Filarete Kulesinden Castello Meydanından geçen tramvayı koca bir yılan gibi seyrederken aklına gelen fikirden yola çıkılarak tasarlanmıştır.) ve beyaz fonda kırmız haç, metalik bir daire içine alınıp üzerine ALFA (Anonima Lombarda Fabbrica Automobili- Lombarda Anonim Otomobil Fabrikası) ve MİLANO yazıları Savoya Ailesinin simgesi olan düğümlerle ayrılmış olarak yazılmıştır.

1910’dan bir dergi
“ALFA: tüm bir program için söylenen bir kelime veya daha iyi söylemek gerekirse, bir programın daha net bir şekilde açıklaması anlamına gelmektedir. Alfabenin birinci harfini belirlerken, aynı zamanda bir başlangıç noktasını simgelemektedir, bu başlayan, gelişen yeni bir hayattır…”
1915/1925 İkinci Amblem : – ALFA ROMEO MİLANO yazısı amblemde Nicola Romeo’nun fabrikayı satın almasından sonra yer alan yeni yazıdır.
İlk Otomobil : – 1920 yılında Alfa Romeo markasıyla ilk otomobil Torpedo 20-30 HP doğdu.
Targa Florio (dört yapraklı yonca plakası) : – Autocar dergisinde 180 km içersindeki 1500 virajıyla ki bunlardan sadece 21’i düzlemdedir, 4 kere dönülmesi gereken parkurun “sert mizac”ından kendinden geçerek bahsetmektedir.

Firmanın Genel Durumu:
“Anonima Lombarda Fabbrica Automobili” A.L.F.A. (Lombarda Anonim Otomobil Fabrikası) isimli şirket, 1910 yılında Alessandro Darracq tarafından Milano’da Portello’nun 1907’de inşaası tamamlanan şanssız Endüstriyel tesislerinde kuruldu. Şövalye Ugo Stella tarafından yönetilen Alfa, iyi donanımları ve sürülebilirlikleriyle pazarda hemen pay kapan bir seri modele hayat verdi: ilk mutlak Alfa ismini alan otomobil 24 HP (12.000 Liret tutarında), ve daha dayanıklı motorlarıyla türevleri, 40-60 HP. Alfa için yarış maceraları başladı ama 1915 yılında askeri siparişlerle ilgilenmeye başladığında Nicola Romeo tarafından yönetilen şirketlerin yörüngesi altına girince bu macera yarıda kesildi. Savaş sonunda, 1919 yılında tekrar otomobiller başrollerine ve 1920 yılında Alfa Romeo markasıyla ilk otomobil doğdu: “Torpedo 20-20 HP”. Yarışlara kaldıkları yerden devam edildi.

1925/1946 Markası
Markanın etrafında defne yapraklarından metal taç efsanevi bir zaferi hatırlatmaktadır: 1. Dünya Otomobil Şampiyonasındaki P2’i (1924). Dairenin çapı 65 mm’den 75 mm’ye büyütülür. 1930 yılında tekrar 60 mm’ye küçültülür ve 1945 yılına kadar değişmeden kalır.
1750 Coşkusu Pat Braden, Alfa Romeo Amerika Ortakları genel sekreteri 1961 yılında bir makalede 1750’yi tarif eder:” Alfa Romeo’nun motor seslerine kapıldım. Bir tür tarif edilmez rapsodi gibiydi. Bu araba hakkındaki herşey bu hissi veriyor, bu arabaya her binişimde ve motoru çalıştırdığımda, günlük hayatın sıkıntısı dağılıp gidiyor ve herşey tekrar yeni ve tazeye dönüşüyor.” Peter Hull, Alfa Romeo tarihinde 1750 için 1970 yılında yazmıştır: “Muhteşem arabalar güzel kadınlar gibi heyecan vericidirler, ancak genellikle kusursuz olmazlar. Bu anlamda Alfa 1750 bir istisnadır.”
Üç Silahşörler : – Alfa Romeo takımının ünü yayılıyor. Ascari, Campari ve Sivocci “Üç Silahşörler” olarak adlandırılacaklardır.
İlk Dört yapraklı yonca : – 1923 Targa Florio: Sivocci’nin otomobili üzerinde ilk defa bir üçgen içersine kapatılmış beyaz fon üzerine dört yapraklı yonca şekli kullanılarak, Alfa yarışlarının simgesi haline gelmiştir.
Siyam Prensi : – 1924 : Siyam Prensi Alfa Romeo’yu ziyaret eder ve Kestane Rengi karoserli RL Sport satın alır.
Mille Miglia (Bin Mil) Yarışları : – 1927 yılında başlayan Mille Miglia Yarışları tamamen yeni ve sansasyonal bir olaydı. Uzun ve seçkin rotası- Brescia-Roma-Brescia- bu yarışın çok çabuk efsaneye dönüşmesini sağladı. Bu yarış, 1600 km’lik, İtalya’nın bölgelerini ve şehirlerini geçen uzun bir “gezi” olarak tanımlanıyordu.

Firmanın Genel Durumu:
20’li yıllarda şirket, çoğunluk hisseleri elinde bulunduran İtalyan Tasarruf Bankası’na bağlı olarak başka bir krizin içersine girdi. Hatta 1927 yılında şirketin tasviyesi düşünüldü. Ancak şirketin İtalya sınırları içinde ve yurt dışında elde ettiği şöhret, kapanmasını engelledi. 1928 yılında Nicola Romeo’nun sahneye çıkması 6 silindirli, hafif, hızlı ve parlak otomobillerin onaylanmasıyla aynı zamana rastlar. Araba kullanma zevki önüne geçilemez bir tutku ve bir “statü göstergesi” haline dönüştü. Seri üretim fikri ilgi çekmeye başladı. 1929 yılında Ferrari tesisleri, yarışlar için kuruldu.

8C 2300 6C 1900
6C 2300 8C 2900
GP tek kişilik otomobilleri
1935 yılının çiftmotoru

Firma Genel Durumu:
1932 yılının sonunda Alfa Romeo bir kere daha el değiştirdi, ve bu süreç Fiat tarafından satın alınana kadar sürdü.
Alfa’nın mülkiyetini alan İ.R.İ. (Sanayide Yeniden Yapılanma Kurumu) markanın yarışlardan çekildiğini açıkladı. Böylece “Milanolu Kırmızılar” “dört yapraklı yonca” sembolü altında değil de Ferrari’nin “Şahlanmış At” sembolünün altında yarışmaya başladılar. Ugo Gobbato yönetiminde tesislerin modernleştirilmesi yapılarak, bant sistemli üretime geçildi. Kamyon ve otobüs üretimine başlandı. Otuzlu senelerin ikinci yarısına şirket, enerji yüklü olarak girdi. Sportif başarılar öylesine ön sıradaydı ki, seri üretimi ikinci plana itmişti. 1937 senesinde Gioachino Colombo, Vittorio Jano’nun yerine geçmiş ve 1938 senesinde de Alfa Yarış Grubu kurulmuştu. Sportif faaliyetler dönemin politikasından etkilenmekteydi : Mussolini İtalyan pilotların Fransa’daki yarışlara katılmalarını yasaklamıştı ve 1939 senesinde “mille miglia” (bin mil) yarışları düzenleniyordu. Uçak motoru üretimi arttırılıyordu. Pomigliano d’Arco üretim tesislerinin inşası başlıyordu.

Marka 1946 / 1972 : – Kraliyetin sona ermesi ve cumhuriyetin ilanıyla birlikte marka ambleminde yer alan Savoya Düğümleri sembolü yerini dalgalı iki çizgiye bırakmışlardır. Çapı 54 cm.dir. 1950 senesinden itibaren emaye kaplı pirinç üzerine gerçekleştirilmektedir.
Başarının sembolü olarak Alfa Romeo
Başka bir deyişle, direksiyonunda sanat dünyasının önde gelen kişilerinin yer aldığı Alfa. “Freccia d’Oro” (altın ok) sportif modeli, büyük başarılara imza atıyor ve bu Milanolu aracın ünü sınır tanımıyordu. Müşterileri : Mısır Kralı Faruk, Ali Han, Rita Hayworth, Tyrone Power, Monako Prensi Ranieri. Toto’ya (İtalyan bestekar, tiyatrocu ve komedi filmleri yıldızı) 1950 senesinde, Bari’de, dört kapılı bir “2500” hediye ediliyor. Rita Hayworth ise, 1950 senesinde, yine bir “2500” tercih ediyordu.
Üstün : – Heyecan verici hatlar ve ulaşılamaz bir klas. 1949 senesinde, “6C 2500 Super Sport Villa d’Este” modeli aynı adı taşıyan otomobil ile tasarım zerafeti yarışmasında birincilik kazandı.
Yarış arabası Alfa 3 F (Farina, Fangio, Fagioli). “Alfetta” adında bir efsane : – 1950 ve 1951 senesi dünya şampiyonu. Başka markalarla da dört dünya şampiyonası kazanmış biri olarak Manuel Fangio şöyle der : “Alfetta kullanmış olduğum en güzel yarış otomobili”.

Firmanın Genel Durumu:
İtalya’nın savaşa girmesiyle birlikte Alfa Romeo fabrikaları da bazı organizasyonlarda güçlükler yaşamaya başlar. Tedarik imkanları kısıtlanırken, 1940, 1943 ve son olarak da 1944 senesinde Portello üretim tesislerinin tamamen kapanmasına yol açan, üç uçak taarruzuna maruz kalır. 1945 senesinde, deniz ve uçak motorlarının yanı sıra modern tasarımlı elektrikli mutfak fırınlarıyla üretim faaliyetleri, yavaş da olsa, tekrar başlar. Otomobil üretimine de yeniden başlanır. Hiçbir zaman modası geçmeyen “158” modelinden başlanmak suretiyle, bunun üzerinde ufak karoseri ve köklü motor değişiklikleri yapmak suretiyle 1950 senesinde “159” modeli üretilir. Artık, Alfa Romeo savaşın olumsuz etkilerini silmektedir, Biondetti’nin “Mille Miglia” (bin mil) yarışlarında kazandığı zafer de kalkınmanın en önemli simgelerinden biri olur. “Büyük Yılan” fabrikası, Pininfarina ve Touring tarafından tasarlanan “seri dışı” muhteşem 2500 modelleri ve geniş model yelpazesiyle eski üretim ihtişamını tekrar kazanır. 1950 senesi Alfa için, sportif açıdan, endüstriyel bir dönüm noktası olarak tarihe geçer.

Giulietta : – İtalyan malları arasında sembol teşkil eden ürünlerden biridir. Şair Leonardo Sinisgalli tarafından önerilen Shakespear vari ismi sayesinde tüm dünyanın dikkatini kısa sürede çekmeyi başarmıştır.
Yarışlar için Giulietta
“Giulietta SS” modelinin hatları Milano / Torino otoyolunda yapılan aerodinamik araştırmalar neticesinde tasarlanmıştır. Aracın yarısı yün iplikleriyle kaplanmış ve bunu takip eden bir araçtan da fotoğraf ve filmleri çekilmiştir. Rüzgarın etkisiyle uçuşan yün ipliklerin yönleri incelenerek, aracın karoser hatları üzerinde değişiklikler yapılmıştır.
Bayanların hoşlandığı Alfa Romeo 1955 sinema otomobil rallisi. Gina Lollobrigida, 1900 Tİ ile 1955 Abruzzo ve Molise Bölgeleri Güzellik Yarışmasında. Yarışmacılardan biri 1900 ile. Görsel amaçlarla kullanılan 1900 “maceraperest” olmasını da iyi biliyor: 1958 sensinde, iki hanım, bu araçla, kuzey kutbuna ulaşıyorlar.
Alfamani
Spor otomobiller, “Alfamani” salgınını başlatıyorlar: Fausto Coppi de bir Alfa 1900 sahibi olma arzusuna kapılıyor (1952). İtalya’yı ziyaret eden Hollywood yıldızları Portello’ya uğramadan edemiyorlar: Tyrone Powe bir “Disco Volante”nin (uçan daire) ilk sürüşünü yapıyor, Rita Hayworth ise 1950 senesinde bir “2500” ü tercih ediyor.

Yeni modeller İtalya’nın endüstriyel gururu olarak gösterilerek, ilk tanıtımları Cumhur Başkanına yapılıyor. Arjantin Başkanı Peron, 1955 senesinde, bir “3500” satın alıyor. Kral Baldovino 1956 yılında Alfa Romeo standını ziyaret ediyor. Ürdün Kralı Hüseyin Afrika’da düzenlenen ve “Giulietta Sprint”lere özel bir yarışa katılan pilotları ödüllendiriyor. Alfa Romeo tutkunluğu, Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’de yeni veya klasik Alfa Romeo sahiplerinin ve bu markayı sevenlerin üye oldukları “kulüpler” kuruluyor.

Firmanın Genel Durumu:
Ellili yıllrada Alfa seri üretime ağırlık verir. İki hedef güdülmektedir. Üretimi tamamen bant sistemine geçirebilmek ve sportif neticeleri yüksek sürüş verimi sağlayan bir modelle tamamlamak. Yoğun ve mutlu bir yaratıcılık dönemidir. Talepleri her geçen gün artan bir piyasa tarafından gayet olumlu karşılanan “1900” modeli ve 1950 ve 51 senelerinde dünya şampiyonluğunu kazanan yenilmez “159 takımı”. “1900” modelinin hala birçok İtalyan tarafından unutulmayan ve Alfa Romeo tarafından başlıca Emniyet Müdürlüklerinin gezici ekiplerine 1953 senesinden itibaren verilen ve “panter” olarak tabir edilen karakteristik siyah kuşaklı polis otomobilleri. Bu yıllarda, daha sonraları yaygınlaşacak olan fabrikaların dahili araştırma merkezleri ile karoser tasarımcıları arasında işbirliği eğilimi oluşuyor. “Made in Italy” kavramını yayan otomobiller piyasaya sürülüyor. Alfa’nın stili belirleyici olmaya başlıyor. Seri araçların yanı sıra seri dışı araçlar da üretiliyor, ya tek parça olarak ya da belli miktarda meşhur karoserciler tarafından hazırlanan otomobiller. 1958 sensinde Alfa Romeo, Renault ile “Dauphine” modelinin montajı için anlaşmaya varıyor.

Marka : – 1960’dan beri plastik malzemeden üretiyor.

1961 senesinde 100.001nci “Giulietta”nın üretilmesiyle alışılagelmiş şampanya şişeli kutlamalar yapıldı (fotoğraf). Portello’da düzenlenen törenlerde aktris Giulietta Masini şeref konuğu oldu.
2600 hakkında
“İstemeseniz bile, bu araçla yolculuk etmek çok kolay, mükemmel sessizliği ve sürücüyü yormaksızın süratlenmesi sizleri hızlanmaya davet eder gibi… İnsan, yüksek mühendislik ürünündeymiş gibi bir duyguya kapılıyor… Her gün kullanılan araçların bir çok meziyeti olabilir. Ancak hiçbiri bu “sihirli halıya” benzemiyor”. John Belster, Autosport dergisi, Haziran 1962.
Alfa tutkusu, Alfamani
Savaş sonrasından itibaren hem İtalya’da, hem de tüm dünyada klasik veya modern Alfa Romeo tutkunlarını bir araya toplayan “kulüp” ve “dernekler” kuruluyor. 1962 sensinde, Roma’da, tarihi öneme sahip tüm Alfa Romeo otomobilleri kapsayan R.İ.A.R. (İtalya Alfa Romeo Sicili) kurulmuştur.
Giulia 1600 Sprint
“Sürücüsüne vermiş olduğu zevk düşünülürse, onun sunduğu imkanları sunan ve bu konuda onunla rekabet edebilecek otomobiller gerçekten de azdır… Otomobil kullanmanın yorgunluğu neredeyse hiç hissedilmiyor… Bu otomobili kullanmak gerçek bir zevk”.
Autosport dergisinden John Belster “1750”yi şöyle değerlendiriyor : “… tipik bir Alfa Romeo aracı. Otuzlu yılların 1750 modelini hayal etmiş yaşta olanlar bu aracın da aynı adı ziyadesiyle hak ettiğini kabul etmelidirler”.
1966, “Alfa Spider”ler için önemli bir yıl oldu.
Alfa Romeo “1600 Spider” modeline isim vermek için bir yarışma açıyor. Yarışmayı Brescia’dan, “Duetto” adını öneren, bay Guidobaldo Trionfi kazanıyor. Fotoğrafta Alfa Romeo’nun başkanı Luraghi kendisine yarışmanın ödülü olan yeni “Spider”ın anahtarlarını verirken görülüyor.
Spider “Duetto”nun başarıları okyanusun diğer tarafına da ulaşıyor.
1966 senesinin Mayıs ayında üç adet araç, “Raffaello” gemisine yüklenerek, Amerika Birleşik Devletlerinde tanıtılmak üzere yola çıkartılıyor. Araç, Amerikan sinemasının yıldızı oluyor. 1967 senesinde çevrlilen filmin, baş rolünü Dustin Hoffman’ın oynadığı Mike Nichols’un meşhur “Diplomalı” (“The Graduate”) Duetto, Amerika’da “Graduate” versiyonunda da satılıyor.

Firmanın Genel Durumu:
Geniş dört kapılı versiyonlardan vazgeçen Alfa, üretimini “Giulietta” versiyonu üzerinde yoğunlaştırarak, en yüksek seviyede randıman ve sürat sağlayan Bertone tarafından tasarlanmış mükemmel bir aerodinamik karoseri olan SS ve Zagato tarafından tasarlanan “sabun kalıbı” benzeri hatlara sahip SZ versiyonlarını üretmiştir.1960 senesinde Arese’de bulunan fabrikanın inşaatına başlanmış ve 1963 de de üretime geçilmiştir. Bu fabrikada üretilen ilk model olan “Giulia”nın çeşitli versiyonlarından bir milyon adetin üzerinde satılmıştır. 1964 senesinde ise, Carlo Chiti’nin yönetiminde, seri üretimlerden veya hiç piyasaya çıkmamış modellerden, sportif otomobil geliştiren Auto Delta firması kurulmuştur.
Bu yıllar Alfa Romeo’nun ticari itibar ve konumunu sağlamlaştırdığı yıllar oldu. 1965 senesi içerisinde, özellikle, “Turismo” yarışlarında kullanılmak üzere kaput ve kapıları alüminyumdan yapılan Giulia GTA (Hafifletilmiş Gran Turismo) modeli üretilmiştir. Spider otomobil Pininfarina tarafından tasarlanan karoseriyle Giulia modelinin mekanik aksamı üzerine yerleştirilmek suretiyle değiştirilmiş ve “mürekkep balığı kemiği” şeklindeki “Duetto” ortaya çıkmıştır. “Turismo” yarışlarında GTA ve sportif yarışlarda da 33 modelleri başarılar kazandılar. Ayrıca seri üretimdeki otomobillerle birçok zaferlere adını yazdırdılar. Ulusal sanayileşme sürecinde, güney İtalya’da, Pomigliano d’Arco’da Alfasud fabrikası kurulmuştur. 1970 senesinde Auto Delta, Formula 1 yarışlarında kullanılacak olan 8V 3000 motoru üreterek, Mc Laren ile işbirliğine başlamıştır. Bertone’nin uluslar arası tanıtımı Canada’da yapılmış ve “Montreal” modelinin altın yılı olmuştur.

1972 den bu yana Marka : – Pomigliano’da açılan ALFASUD tesisleri ile birlikte amblemdeki “MİLANO” yazısı kaldırıldı ve Milano şehrinin iki simgesi ve üzerinde “ALFA ROMEO” yazısı kaldı.
Emniyet güçleri “Büyük Yılan Üreticisinin” sadık müşterileridirler.
Alfa Romeo otomobilleri üstün randımanlarıyla gerek takip ve gerekse yakalama operasyonları gibi acil durumlar için ideal araçlardır. Polis birimleri, yıllar boyunca, açılır tavanlı şık “1900 Tİ” modelinden, altmışlı yılların asker yeşili rengindeki unutulmaz “Giulia”larına kadar birçok aracı kullanmışlardır. Diğer ülkeler de tercihlerini de bu İtalyan aracından yana kullandılar. Örneğin İsviçre ve Malezya polis teşkilatında da “Giulia 1.6” kullanılmıştır. İtalya’da, “Giulia” modelinden sonra “Giulietta” ve daha sonra da, ‘80li yıllarda “75” modeli kullanılmıştır.
Alfa Romeo kimliği
Bir otomobil fabrikası, efsanevi bir marka, bulaşıcı bir virüs (1970 senesinin unutulmaz reklam kampanyasında da söylendiği gibi). Alfa Romeo tam anlamıyla nedir? İkinci dünya savaşı sonrasından 1974 senesine kadar “proje şefliği” görevini üstlenen Orazio Sata, 1974 senesinde yapılan bir röportajda şöyle anlatmaktadır: “Alfa Romeo sıradan bir otomobil fabrikası değildir; burada üretilen otomobiller sıradan araç üretiminin ötesindedir. Bu bir taşıt aracı yaşanan bir tutku, bir coşkudur. Bu bir yaşam tarzı ve motorlu bir taşıtın farklı algılanmasıdır. Tanımları zorlayan bir kavramdır. Bütünü, insan kişiliğinin tarifi mümkün olmayan anlatımı gibidir. Bunlar, mantıktan da öte, bir duygu, tutku ve kelimelerle ifadesi zor olan insanın ruh halleri gibidir. Aslına bakılırsa, bunların bir bölümü mekanik aksamdan oluşuyor ve dolayısıyla da tanımlanmaları gayet kolaydır. Bunlar en iyi olmanın, olmazsa olmaz olduğu, yarış faaliyetlerinin ürünü olan kavramlardan doğmaktadır.
Alfa Romeo’lar moda oluyor. – 1970 Spor Otomobiller Güzeli Luciana Pegoraro mukavemet yarışlarında büyük başarılar sağlayan “33” modeliyle poz vermektedir.
Bir “uzay” markası : – Amerikalı astronot Charles Conrad, 1976 senesinde verdiği pozları, haliyle, “uçan daire” yanında vermiştir.
Sahnelerin baş köşesinde
-Sinemanın yıldızı Alfa Romeo. 1978 senesinde, Giancarlo Giannini ve Goldie Hawn’ın başrollerini paylaştıkları ve rejisörlüğünü Mario Monicelli’nin üstlendiği “Anita ile Yolculuk” filminin yıldızı bir “Giulietta”dır.
-Alfa, aynı zamanda birçok macera ve polisiye filmindeki takip sahnelerinde, özellikle de “Giulia” modeli ile boy göstermenin yanı sıra reklam filmlerinde de yer almıştır. Bu da özellikle yetmişli yıllara özgü bir moda olmuştur.
-Giorgio Boca “Alfa Romeo’lar eğlendirici otomobillerdir.” diyerek, “1960 senesinden beri hep kırmızı renkte Alfa Romeo kullanmaktayım. En çok beğendiğim modeli ise, virajlarda mükemmel bir yol tutuşu sağlayan sisteme sahip olan Alfetta 2000 modelidir” diye devam etmektedir.

Portello Tesisleri
Dönemlik ve tarihi arabalar modası, her geçen gün biraz daha yayıldı. Alfa Romeo’nun zaferlerle dolu yarış tarihini pistlerde savunacak birçok tutkulu Alfa “DOC” sahibinin katılımıyla “Portello Tesisleri” doğdu. İsim Alfa Romeo’nun orijinal merkezi, Portello caddesi boyunca uzanan yerden türedi, bu şekilde isimlendirilmişti çünki Milano Castello Sforzesco’nun büyük bir kapısına açılıyordu.
Alfa Romeo’da bir Star : – İtalya’ya bir dizi konser vermeye gelen Liza Minelli bir “90” içinde.

Firma Genel Durumu:
Luraghi ile kazandığı büyüme hızını Alfa Romeo bir daha yakalayamadı. Yeni bir otomobil yaratmak için Nissan Japon Otomobilleri ile kalkıştığı ortaklık Girişimi (ARNA: Alfa Romeo Nissan Outomobili) umut edilen sonuçları vermedi. 1986 yılında Finmeccanica (Metal Sanayi İşverenleri Birliği) şirketi Fiat grubuna verdi. FIAT şirketi yeniden Lancia ile yapılandırarak 1989 yılında faaliyete geçen “Alfa Lancia S.P.A” yı kurdu. Aynı yıl Alfa Romeo Stil Merkezi Arese’ deki Endüstriyel Tesislere taşındı: bu bina Adalberto dal Lago işbirliği ile, işlevsel bölümlerin kriterlerine göre tasarlanmıştı.

“Yeniden Doğuş” yakındı. Yeni Alfa Romeo serisi ve marka ile ürün geleneklerini otonom teknolojisine bağlı kalınarak sürdürmek için çalışılıyordu. Formula 1 dünyasında seksenli yıllarda turbo motorlarda bir dönem yaşandı ve havacılık teknolojileri otomobil proje ve üretiminde de kullanılmaya başlandı.

Alfa 156’nın piyasaya sürülmesiyle (Eylül 1997) Alfa Romeo markasının yeniden pazardaki yerini alması Avrupa çapında önemli bir an oldu.
Alfa 156, 1998 yılının otomobili oldu. 27 Kasım 1997’de 21 ülkeden 56 gazeteci Alfa 156’yı 1998 yılının otomobili seçti. Bu ünvan uluslarası otomobil basınında en prestijli ödüldür ve bu ödülü ilk kazanan Alfa Romeo 156 modeli oldu.
Alfa 156 tamamen orijinal tasarımlı bir otomobildir. Çizgisi güçlü ve dayanıklıdır, yolu kararlı bir şekilde kavrar. Magnezyum ve Alüminyum bağlar gibi özel malzemelerden üretilmiş, güçlü ve donanımlı bir motora, gelişmiş suspansiyon sistemine, çok iyi aktif ve pasif güvenliğe sahiptir. Alfa 156 yenilikçi, dayanıklı, güvenilir bir tasarımın yeni teknolojik çözümlerin meyvalarını “sürüş keyfi ve güvenlik” olarak verdiği bir zihniyetle üretilmiştir.

Firma Genel Durumu:
Yeniden doğuşun on yılı yaşanmaktadır. Pomigliano Tesislerinden 155 çıkar, onu hemen ardından 145 ve 146 izler, bu esnada Arese Tesislerinden yeni Spider ve GTV modelleri çıkar. 1997 yılı 156 modelinin yılı olur ve 1998 yılında “yılın otomobili” ünvanını alır. 1998 yılında yeni en lüks otomobil “166” piyasaya sunulur. 2000 yılına, üçüncü milenyum kapılarına gelindiğinde, 2001 yılında “2001 yılının otomobili” ünvanını kazanacak 147 doğar.

GTA efsanesi yeniden doğdu
Eylül 2001’de, nefes kesen performanslara sahip iki araç Frankfurt Otomobil Fuarı’nda tanıtıldı: Alfa 156 GTA ve Sportwagon GTA. Başlıca sedan ve station wagon modellerinin tarz yönünden tamamıyla değiştirilmemesine ancak daha sportif bir görünüm kazandırılmasına karar verilmişti. Bu araçlardaki esas yenilik teknik özelliklerinde yatmaktadır: yeni GTA’larda; 6400 dev/dak’da 250 bg motor gücü üretebilen ve 5000 dev/dak’da 30 kgm azami torka sahip 3.2 litrelik yepyeni bir motor bulunmaktadır. Alfa 156 GTA ve Sportwagon GTA Şubat 2002’den beri piyasada bulunmaktadır. Spor araç efsanesi hala yaşıyor ve dimdik ayakta.
Şubat 2003. Sadece güzellik yetmez.
Alfa Romeo’nun yeni reklam stratejisinde vurgulanan kavram “Sadece güzellik yetmez” sloganıdır ve şekilden daha da önemli özelliklerin varlığını ifade etmektedir. Alfa Romeo stil ve zarafetin yanı sıra, teknolojik yenilikler ve benzersiz sürüş keyfiyle de eşanlamlıdır.

Mart 2003, kırk yıl sonra Autodelta.
Auto-Delta, Alfa araçlarını uluslararası şampiyonalara hazırlamak amacıyla 5 Mart 1963’te kurulmuştur. O yıllarda Alfa Romeo, Giulia TZ modeliyle tüm spor yarışlarında zaferlere imza atmıştır. Şimdi ise, kırk yıl sonra Gabriele Tarquini’nin kullandığı Alfa 156 GTA ile FIA ETCC Sürücüler Şampiyonasında Autodelta, 21 Ekim 2003’te Avrupa Binek Otomobiller Takımlar Şampiyonası’nda kazanılan zafer sayesinde rolünü tekrar keşfetmiştir.

Mart 2003. Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’ndaki Kamal.
Geleceği etkileyen bir proje. 2002 yılında Alfa Romeo Stil Merkezi, 435 cm uzunluğunda, 186 cm genişliğinde ve 162 cm yüksekliğindeki Konsept Otomobili Kamal’ı yarattı. Markanın geleneksel kompakt boyutlarına sahip olan kendi sınıfında benzersiz model, bu özelliği ile üstün manevra kabiliyetine ve dengeye sahiptir ve ayrıca normal bir arazi aracında bulunabilecek esneklik ve sportif tarzı sayesinde, konforlu bir sedan araçta tatmin edici bir sürüş keyfi yaşatmaktadır.

Eylül 2003. Frankfurt Otomobil Fuarı’nda “8C Competizione”.
Yeni Alfa Romeo Konsept Otomobiline “8C Competizione” adı verildi. Baştaki “8C”, 30’lu ve 40’lı yıllarda tasarımcı Vittorio Jano tarafından yaratılan ünlü “8 silindirli” motora sahip otomobillerde kullanılan kısaltmayı temsil etmektedir. Diğer yanda, “Competizione” ismi, 1950 yılında ünlü Mille Miglia yarışında efsane ikili Fangio ile Zanardi’nin kullandıkları spor sedan otomobil 6C 2500 Competizione’ye ithafen bir simge niteliğindedir. Çoğunlukla karbon-fiberden yapılmış, bu çekici ve orijinal bir tarza sahip “iki kişilik” araç, 1900 mm’lik genişlik, 4278 mm’lik uzunluk, 1250 mm’lik yükseklik ve 2595 mm’lik dingil mesafesi gibi cömert oranlara sahiptir.Geniş tekerlekler (önde 245/40 – R20 ve arkada 275/35 – R20) ve arka çamurlukların güçlü “kasları” ile aracın kusursuz karakteri vurgulanmaktadır.

Mart 2004. Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarı’nda Crosswagon Q4 ve 156 Autodelta.
Alfa Romeo yepyeni özellikleriyle birlikte 74. Cenevre Otomobil Fuarı’nda. Alfa Romeo’nun son övünç kaynağı olan Alfa Crosswagon Q4’ün dünya prömiyerinin yapılması, Alfa’nın dört tekerlekten çekişli araçlara döndüğüne bir işaret sayılabilir. Ortalarda dolaşan “cuore sportivo’ sözü; Alfa 156’nın 3.5 litrelik, V6 motorlu ve hafifletilmiş gövdeye sahip yepyeni prototipi, Gabriele Tarquini’nin 2003 ETCC Sürücüler Şampiyonluğunu kazanmasını sağlayan yarış versiyonundan yola çıkılarak hazırlanmıştır.

Firma Genel Durumu:
Alfa Romeo tarihinin son sayfası şu an yollardadır.
İlk adım çok daha kullanışlı ve kolay erişime imkan veren 5 kapılı Alfa 147’dir.
2002 yılı bütünüyle GTA’lara, 156, Sportwagon ve 147 modellerine adanmıştır.
Çok daha keyifli, güvenli ve konforlu olan Alfa 156, 166, GTV ve Spider modellerinin yenilenmesiyle Alfa Romeo ruhu 2003 yılında da kendini göstermiştir.
2004 yılının yıldızları Alfa’nın en yeni iki modelidir: cep herkülü Alfa GT ve çok yönlü spor otomobil Alfa Crosswagon Q4.

Kaynak:
http://www.alfaromeo.com.tr

Benzer YazılarEtiketler