Can Dündar’ın yazıp yönettiği, filmin müziklerini, Atatürk gibi Balkanlardan yetişmiş ünlü müzisyen Goran Bregovic bestelediği, Atatürk’ün ayak bastığı her coğrafyanın izinden gidildiği, Selanik’ten Şam’a, Berlin’den Sofya’ya… Doğduğu odadan, hayatını kaybettiği odaya kadar Mustafa Kemal’in hayatının her karesi için kilometrelerce yol kat edildiği, Atatürk’ün daha önce görülmemiş fotoğraflarına, hatıralarını yazdığı not defterlerine, yakınlarına yolladığı çok özel mektuplarına, günlüğüne, elyazmalarına ulaşıldığı, Onu anlatan kitaplar, yerli yabancı basın, diplomatik yazışmalar tek tek tarandı. Geride bıraktığı eşyalar, anılar, belgeler, çalıştığı karargahlar, yaşadığı evler, sevdiği müzikler, söylediği sözler derlendiği 29 Ekimde Sinemalarda olacak “Mustafa” filminden bahsediyoruz.
– Ülkemde artık “şu gazeteyi almayın, şu suyu içmeyin, biz kimseye şu derneğe para verin demedik” diyerek sanki bu ülkenin sahibi olduğunu zannneden kişilere türemekteler. Seven sevmeyen herkes gidip izlemeli ve kendince bir yorum yapabilmeli. Artık sınır yok kimse de size karışamaz. Bu ülkenin gerçek sahipleri halk olduğuna göre bu ülkeyi halkına emanet eden Atam umarım mezarında rahat uyuyorsundur.
– Mustafa filmi hakkında;
1 Resmi web sitesini ziyaret edebilirsiniz: http://www.mustafa.com.tr/
2 NTV’nin film için yaptığı yayını izleyebilirsiniz: Gece Gündüz Porgramı Mustafa Filmi Yayını
3 Film Hakkında yazılan makaleleri okuyabilirsiniz:
Atatürk’le Yeniden Tanışmaya Hazırlanın
Atatürk’ü şablonlardan kurtarmaya çalıştık
Mustafa’nın karga sahnesi nasıl çekildi?
* Filmde eski siyah beyaz görüntüler ve resmi şablon yerine, modern animasyon teknikleri ve samimi bir dil kullanıldı.
* Atatürk’ün ayak bastığı her coğrafyanın izinden gidildi. Selanik’ten Şam’a, Berlin’den Sofya’ya…
* Atatürk’ün daha önce görülmemiş fotoğraflarına, hatıralarını yazdığı not defterlerine, yakınlarına yolladığı çok özel mektuplarına, günlüğüne, elyazmalarına ulaşıldı. Onu anlatan kitaplar, yerli yabancı basın, diplomatik yazışmalar tek tek tarandı.
* Filmin ismi neden Atatürk değil de Mustafa diye sorarsanız; bunun için yani en derinine, aslında hiçbir takı almamış haline en saf haline ulaşmaya çalıştık. Ona sadece annesinin hitap ettiği isimle hitap ettik. Onu arzu ettik, onu yapmaya çalıştık. Bunu ne kadar yapabildiğimizi seyirci görecek ama hakikaten onu espri yapan, içkisini içen zeybek oynayan, zaman zaman hüzünlenen, zaman zaman çok öfkelenen biraz da herkes gibi bir insan ama onları da aşan liderlik özelliklerini de ortaya koyarak gerçek anlamda Mustafa’ya ulaşmaya çalıştık.
* Geçen yıllar içinde asker ocağında bir Atatürk anlatılıyor, okullarda bir Atatürk anlatılıyor ve bunlar müthiş bir şablona soktu Atatürkü ve değişmez bir hale soktu, katılaştırdı diye düşünüyorum. Bütün bu heykeller büstlerle de tamamlanınca… Ve herkesin bir Atatürk’ü var herkes başka anlatıyor. Ben de bir Atatürk anlattım. Bu da benim Atatürküm. O şablondan kurtarmaya çalıştık.
* Çok azımızın bildiğini zannettiğim Atatürk’ün not defterleri var. Cebinden hiç ayırmadığı yani günlük tutan bir insan. Ve o günlükler gün be gün kaydettiği şeyler, duygularını izlenimlerini aldığı dersleri not ettiği not defterleri. Zannediyorum ilk kez perdeye yansımış olacak. Onun dışında özel yazdığı mektuplar, işte aldığı notlar, okutulsun diye kaleme aldığı birtakım notlar. Bütün onlardan Atatürk’ün kendisin anlattığı bir filme ulaşmaya çalıştık.
* Fragmandaki karga kovalama sahnesi için gerçekten kargaları kovaladığı Langaza’ya gittik. Çekimi bahse konu tarlanın yakınlarında yaptık. Ve çocuğu da oradan bulduk:Adı Yorgo… Bir Yunanlı…
Ve kendi halkına bir dönem düşman belletilen adamın çocukluğu rolünü büyük keyifle oynadı. Kargalara gelince… Onlar Uğur Erbaş’ın can verdiği animasyon yaratıkları…
Eline sağlık başkan
bu belgesel kaçırılmayacak bir belgesel bakalım türk milleti kurtlar vadisi filmine gösterdiği ilgiyi bu belgesele göstercekmi çok merak ediyorum
teşekkurler seyretmek lazım katılıyorum arkadaslara